Miraç gecesi Peygamber Efendimizin (sav) üzerine bindiği Burak

Miraç gecesi Peygamber Efendimizin (sav) üzerine bindiği Burak ve Refref sayfamızda, deve mi at mı olduğu tartışılan Burak hayvanı hakkında bilgiler ile Burak ve Refref nedir yazılmıştır.

Miraç gecesi Peygamber Efendimizin (sav) üzerine bindiği Burak ve Refref sayfamızda, deve mi at mı olduğu tartışılan Burak hayvanı hakkında bilgiler ile Burak ve Refref nedir yazılmıştır.

Miraç gecesinde Peygamber Efendimiz(s.a.v) göğe bir araç vasıtası ile çıkmıştır. Bu konu ile ilgili şu hadisler ve tercümeler vardır. Allah’ın (cc) kudretine göre vasıtalara gerek yoktur. Yüce Allah’ın (cc) dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter.

Fakat bütün bunlar, ayetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır. Çünkü Ona ayetlerimizden mucizelerimizden gösterelim diye ifadesi gereğince gaye İsra ve Miraç’ın hikmetini göstermektir. Ayrıca vasıtaya bindirme Resulünü şereflendirmek içindir.

Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsrâ ve Miraçtaki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya İlahi ayetlerden olan böylesine büyük bir mucize, normal bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır. Benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak zordur. O, ancak müşahede veya haber ile bilinir. İsra hadisesini iyice anlayabilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir. Çünkü Burak kelimesinin berk (yıldırım) kelimesinden türemiş olduğu apaçıktır.

Burak nedir?

Peygamber’imizin hadisinde onun tanımlanması şu şekildedir: “Boyu merkepten büyük, katırdan küçük bir hayvandır ki, ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar.” Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır.

Biz bu prensiple İsrâ’nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükûnet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz. Fakat bütün bunlar, en fazla noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir. Yoksa yer, zaman, hareket, ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve Yüce Allah’ın (cc) kudretinin en büyük ayetlerinden olan Miraç mucizesi üzerinde düşünmek, aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir.

Onun için demişlerdir ki, o Miraç nitelendirilemeyecek kadar yücedir. O, her şeye gücü yetendir. Hiçbir şey O’nu aciz bırakamaz. Nurundan yarattığı dostunu (Hz. Muhammed’i) ziyaretine davet etmiş, meleklerinin ileri gelenlerinden gönderdiklerini göndermiş. Cibril, binitinin üzengisini, Mikail de yularını tutmuş. Nihayet bir sınıra kadar varmış, sonra da noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah (cc), dilediği şekilde o işi kendisi üstlenmiş. Şimdi O Allah’ın (cc) dostuna uzun gelecek hangi mesafe ve nurlu cesedine engel olacak hangi cisim düşünülebilir?

Bu yazımız forumumuzun eski arşivinden alınmıştır yani yine Nazlim.NET sitesine aittir ve KARACABEY tarafından yazılmıştır.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir