Sevgiliye Şiirler
Sevgiliye En güzel Şiirler – Sevgiliye şiirler kısa sayfamızda amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz.
Canan
 Saçlarına sinmiş gurbet kokusu .
 Yüreğinde yatar aşkın tutkusu .
 Dudaklarından bir sevda türküsü ,
 Ninniler misali dökersin canan .
Cheimera’nın ateşi yanıyor avuçlarında .
 Şarabın al rengi dudaklarında .
 Akşamın hüznü yanaklarına vuruyor ,
 Yalnız bir martı son seferinden dönerken .
 Damarlarda sönmeyen alevsin canan .
 Zülfüne düşüyor gece karası ,
 Gözleri sineye kurşun yarası ,
 Söyle nedir? Böyle derdin çaresi ,
 Hasretten boynumu bükersin canan .
Bazen barlardan geçer yolculuğun .
 Bazen susturur şarkıları yokluğun .
 Gülüşüne renk katar tatlı sarhoşluğun .
 Bu kente ışıklar saçar mutluluğun .
 Bitmesin rüyan bitmesin canan .
Dağlar mı saklıyor seni yıllar mı ?
 Fallar mı ?gel diyor yoksa yollar mı?
 Suçlu kim? Yazan mı yoksa roller mi?
 Hasretle yürekler sökersin canan .
Zaman sürükledi seni ıssız bir kumsala .
 Başladı kovalamaca o dev dalgalarla .
 Göz göze geldiğin an sudaki yıldızla ,
 Islanır saçların yakamozlarla .
 Kuma karışır anıların yitersin canan
—-
İhtiyacım var sana senin sevgine şiiri
Ellerimi tuttuğunda,
 Kalbinin ateşini hissettir,
 Gözlerimin içine bakarken,
 Yüreğim alev alev yak ki,
 Ateşi hiç sönmesin,
 İhtiyacım var sana senin SEVGİNE!
Başımı omzuna koyduğumda,
 Bana öyle kelimeler söyle ki,
 Kapkara dünyama bir ışık olsun,
 Tozpembe dünya rüyam olmasın,
 Hayallerimi umutlarım yok etme,
 İhtiyacım var sana senin SEVGİNE!
HAVVA KALKAN
 20.OCAK.2008.PAZAR
 SAAT.04.07
Avuçlarımda Çakıl Taşları
Avuçlarımda beş çakıl taşı
 Birkaç midye kabuğu senden arda kalanlar
 Yanaklarımda sonbahar hüzün göz yaşı
 Anılarsa mazideki yalanlar
 Oysa senle gelmişti yüreğime bayram
 Akdeniz seninleydi seyran
 Sen; kelebeğin kanatlarında
 Deniz aşırı ülkelerden gelip saran
 Mavilerime maviler karan sevgilim
 Kutsal ateşe benzerdi o buselerin
 Tortusuydun , şarap tadında gecelerin
 Sen hayallerim sendin gerçeğim
 Eylül bezenmiş gurbet çiçeğim
 Sıla kokardı tenin burcu burcu
 Yokluğun bana ölüm orucu
Sınırsız yaşasak da bu aşkı
 Yüreğimden tut beni, sımsıkı
 Düşersem umutlarım düşer, ben biterim
 Düşlerim sevgilerim biter, çeker giderim
 Sessiz bir şarkı olurum dudaklarında
 Kayıp yüz olurum bu şehrin sokaklarında
 Beynimde vurgun veda sözleri
 Göğsümde aşkın ayak izleri
 Beni abislere gömdüğün günden beri
Kırmızı güllere düşen şebnem
 Ey gönlümün güzelliği diğer yarısı
 Yapraklar sararınca mı düşer
 Düşeceğinden mi kesilir safran sarısı
 Bu nasıl tutkudur nasıl ilk kalp ağrısı
 Hangi canan saçlarında asar bir canı
 Hangi gurbet sinesine basar
 Böyle ayrılığı, ey canımın sancısı
İçimdeki Aşkım Kâinata Sığmıyor
Şiirler yazıyorum aşkımıza..
 Her şiirde senin ismin..
 İçimdeki seni anlatamıyorum..
Okundukça şiirlerim..
 Sevgime tanık olacaklar..
 İçimdeki seni anlatamıyor şiirlerim..
Hayaller ele tutulmuyor..
 Sevgimizde dillerden düşmüyor..
 İçimdeki seni anlatmak mümkün olmuyor..
Seni anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor..
 Göğsümü yarsalar ellerine kalbimi alsalar..
 İçimdeki seni bir seni.
İmkansız denilen aşk bizimki..
 Senin sevgini paylaşmak ızdırap veriyor..
 İçimdeki aşkım kâinata sığmıyor..
HAVVA KALKAN
 25.12.2007
 SAAT.12.01
—-
Hasretin bir yangın avuçlarımda
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
 Ararım gölgeni boş duvarlarda
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
Sensiz diken oldu başımda yastık
 Mutluluğu hangi dolaba astık
 Odamda ne varsa yüzleri asık
 Bu nasıl bir duygu bilemiyorum
 Kimseye ayrıldık diyemiyorum
 Adını kim sorsa eziliyorum
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
Ecelim zamansız gelirse bir gün
 Ona bu şarkımı dinletiverin
 Bu en son dileğim, en son sözümdür
 Benden başkasına gitmiş olsa da
 O güzel aşkımız bitmiş olsa da
 Üstünden mevsimler geçmiş olsa da
 Ona sevdiğimi söyleyiverin
Bu şehirde son gecem
 Beni son kez sarsaydın
 Gitmezdim bir meçhule
 Yanımda sen olsaydın!
Gözümde duman duman
 Hayalindir son kalan
 Yenmezdi beni zaman
 Akmazdı gözyaşlarım
 Çatılmazdı kaşlarım
 Olmazdı yanlışlarım
 Yanımda sne olsaydın!
Ey benim doğmayan sabah yıldızım
 Geceler mi uzak sen mi uzaksın?
 Ne zaman bitecek bu yalnızlığım
 Umutlar mı uzak sen mi uzaksın?
Sen misin ‘ben miyim’ kimmiş yalancı
 Nasıl yaşarız biz bize yabancı
 Böyle bir ayrılık ne kadar acı
 Yolların mı uzak sen mi uzaksın?
Terkeden sen oldun niye yanayım
 Kanayan kalbini niye sarayım
 Sevgilim deyipte nasıl anayım
 Sen bana dost bile olamadın ki
İçimde alevdin, rüzgarsız söndün
 Bir yangın olupta yakamadın ki
 Gözümde yaştın sen, düştün döküldün
 Kalbime yol bulup akamadın ki..
Tanrıdır can veren kul ona borçlu
 Ben de bu sevdayı sana borçluyum
 Bu boynumun borcu bu gönül borcu
 Ben bu mutluluğu sana borçluyum
—-
Ben Bunları Yaşadım Hep Sevgilim şiiri
Karanlık gecemin ışığı oldun..
 Gecelerime ay gibi doğdun..
 Gönlümün sahibisin..
Seni anmadığım günlerim yok..
 Dilimde ismin duam oldun hep..
 Gönlümün sahibi aşkım…
Sensizken ben ben değildim..
 Beni ben-eden sensin sevgilim..
 Yaşadığım yılları yaşamamış sayıyorum..
Gözlerin şimşekler gibi çaktı mı..
 Sicim gibi gözyaşların aktı mı..
 Benim için yüreğin sızladı mı?
Seni anmadığım günlerim yok..
 Dilimde ismin yüreğime de aşkın..
 Şiirlerimde sensin sevdiğim..
Gözlerim şimşekler gibi çaktığın…
 Sicim gibi gözyaşlarıma aktığına aldırma..
 Senin sevginden sevginden aşkım..
Dilim lal kalemler yazmaz..
 Kalp atışlarım hızlandı ..
 Ben sensiz yaşayamazdım..
Karanlık gecelerde şiir yazdı mı?
 İsmim anarak kendini avuttun mu?
 Gönlümün sahibi sultanım diye andın mı?
Ben bunların yaşadım hep sevgilim!..
HAVVA KALKAN
 08.12.2007
 SAAT.23.57
Kavuşursak biteriz biz şiiri
Kavuşursak biteriz biz,
 Biz mutlu sonlar katiliyiz.
 Kavuşursak biteriz biz.
 Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.
 Herkesin bildiği bir aşk,
 Herkesin attığı bir imza
 Herkes gibi değiliz biz.
 Belki biraz serseri,
 Belki biraz deliyiz,
 Ama kavuşursak biteriz biz.
Pervane böceğinin mum alevine sevdası
 Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
 Yanar ama su içmeyiz
 Etrafında döner, ateşle dansederiz.
 Bize kimseden zarar gelmez,
 Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
 Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
 Biz artık biz değiliz.
 Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
 Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
 Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
 Onu bilir, onu söyleriz,
 Kavuşursak biteriz biz.
İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
 Dokunursak kanar ellerimiz.
 Kimselere söylemez gizli gizli severiz
 Ama kavuşursak biteriz biz.
 Bir kor var içimizde yanan,
 Onu küllendiremeyiz.
 Görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz.
 Bir aşk var bizi biz yapan,
 Kavuşursak biteriz biz.
Biz herkes gibi değiliz.
 İstdeğimiz zaman gelip,
 İstediğimizde gidemeyiz.
 Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
 Ne bir filmdeki mutlu son,
 Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
 Sadece özlemle severiz,
 Ve kavuşursak biteriz biz.
Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
 Artık her aşk her ağızda sakız.
 Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
 Belki ayrı şehirlerdeyiz,
 Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
 Yağmur yağarsa, çıkar,
 Aynı yağmurun altında ıslanırız.
 Bu aşkı ancak biz biliriz.
 Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
 Mektupları suya yazarız.
 Biz belki ayrıyız,
 Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
 Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
 Onu bilir onu söyleriz.
 Kavuşursak biteriz biz.
 ÇOK SEVDİĞİM VE HİÇ UNUTAMAYACAĞIM MELEK YÜZLÜME
——-
Hasretin bir yangın avuçlarımda
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
 Ararım gölgeni boş duvarlarda
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
Sensiz diken oldu başımda yastık
 Mutluluğu hangi dolaba astık
 Odamda ne varsa yüzleri asık
 Bu nasıl bir duygu bilemiyorum
 Kimseye ayrıldık diyemiyorum
 Adını kim sorsa eziliyorum
 Ayrılıp gittiğin o günden beri
Ecelim zamansız gelirse bir gün
 Ona bu şarkımı dinletiverin
 Bu en son dileğim, en son sözümdür
 Benden başkasına gitmiş olsa da
 O güzel aşkımız bitmiş olsa da
 Üstünden mevsimler geçmiş olsa da
 Ona sevdiğimi söyleyiverin
Bu şehirde son gecem
 Beni son kez sarsaydın
 Gitmezdim bir meçhule
 Yanımda sen olsaydın!
Gözümde duman duman
 Hayalindir son kalan
 Yenmezdi beni zaman
 Akmazdı gözyaşlarım
 Çatılmazdı kaşlarım
 Olmazdı yanlışlarım
 Yanımda sne olsaydın!
Ey benim doğmayan sabah yıldızım
 Geceler mi uzak sen mi uzaksın?
 Ne zaman bitecek bu yalnızlığım
 Umutlar mı uzak sen mi uzaksın?
Sen misin ‘ben miyim’ kimmiş yalancı
 Nasıl yaşarız biz bize yabancı
 Böyle bir ayrılık ne kadar acı
 Yolların mı uzak sen mi uzaksın?
Terkeden sen oldun niye yanayım
 Kanayan kalbini niye sarayım
 Sevgilim deyipte nasıl anayım
 Sen bana dost bile olamadın ki
İçimde alevdin, rüzgarsız söndün
 Bir yangın olupta yakamadın ki
 Gözümde yaştın sen, düştün döküldün
 Kalbime yol bulup akamadın ki..
Tanrıdır can veren kul ona borçlu
 Ben de bu sevdayı sana borçluyum
 Bu boynumun borcu bu gönül borcu
 Ben bu mutluluğu sana borçluyum
—-
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
 rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
 senin etinden, tırnağından ayrı,
 senin kokundan uzak.
Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
 Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
 ve her şeyden mahrumum ben.
 Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.
Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
 Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
 Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
 İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
 Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
 Ve bundan sonra kim severse dünyada;
 Seni ve beni hatırlayacaklar
Inan ki! Kırılmış bir ayna gibi
 Paramparça, kırık dökük aşkımız
 Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
 Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
 Büyük aşkımız
Unut benden kalan ne varsa
 Unutmak tesellidir yalnızlığın
 Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
 Delicesine sarhoş olmak
 En güzel tarafı imkansızlığın
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
 Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
 Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
 Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
 İşte ellerimde al, diyebilseydim
 Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
 Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.
Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
 Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
 En karanlıklarda bile uzanır bir el
 Kendiliğinden açar sabaha perdeleri
Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
 Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
 Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
 Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz
Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
 Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
 O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
 O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.
Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
 Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
 Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
 Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar…
Bir daha dünyaya gelsem
 Yine seni severdim
 Beni üzesin diye
 Beni deli divane edesin diye
Seni görmediğim günler
 Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
 Cehennem misali bir yerdeyim
 Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
 İşte öyleyim…
Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
 Gökyüzü inadına mavi
 Yaşamak inadına güzel
 Bu şehirde sen varsan…
Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
 Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
 Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
 Senin yüzünden bu delicesine içmeler
Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
 Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
 Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
 Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
 Beklemeyi, ümit etmeyi.
 Lanet edersin yaşadığına…
 Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..
 Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
 Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
 özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
 Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
 Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
 öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
 Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
 Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
 Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
 Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum
Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
 Bugünden güzel değil bulacağın yarında
 Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
 Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
demek o beni sevmiyor
 demek o beni anlamıyor
 bana içkimi verin
 bana kadehimi verin
 bir daha ölmek istiyorum
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
 Hiç durmadan akıp gidiyor günler
 Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
 O mu sırtıma sapladığın hançer
Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
 Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
 Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
 Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz
Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
 Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
 Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
 Saatleri birer birer dudaklarında sun
Duymak nedir bilir misin?
 Duymak, ama anlatamamak
 Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
 ‘Seviyorum’ diyememek
 Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
 Akıtır taşa, toprağa kanımı
 Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
 Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
 tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
 perişan hayallerimin başladığı yerde,
 sana sesleniyorum, duyuyor musun?
beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
 ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
 gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
 anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.
yalnız sen varsın beyaz gülüm,
 evde bahçede ve sokakta,
 bir eylül akşamı gördüğüm ,
 o beyaz hayalsin uzakta..
yeter.. gel artık yeter..
 karanfiller açtı gel
 kış bahçesinde , güller
 beyaz güller açtı gel
Ayrılık diye bir şey yok.
 Bu bizim yalanımız.
 Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
 Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
özleme bir diyeceğim yok.
 O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
 O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
 O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
 Seni özlediğim içindir.
 Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
 Seni özlediğim içindir.
 Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
 Yine seni özlediğim içindir.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
 Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
 öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
 Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Kucağımda bir yığın
 Meyvası ayrılığın,
 Ben yine geleceğim
 Benim küçük meleğim.
Bırakma beni sevdiğim
 Gidişine dayanamam
 Hasret gözyaşlarımla
 Kendimi avutamam
Ben senin en çok gözlerini sevdim
 Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
 Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
 Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
 Tuttum, ta içime oturttum seni
 Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
 ıçtim yudum yudum güzelliğini
ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
 Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
 Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
 Benimle meydan oku her çaresizliğe
Ne güzel ellerin var incecik
 Ne güzel saçların var sapsarı
 Anlasana o yalansız gözleri
 Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum
Bu engeller bana göre değil oysa
 Ben bu dağları aşarım
 Geçerim bu denizleri, korkma
 İşte düştüm yollara
 Dur, bekle beni, geliyorum
Bütün sevgililer, dostlar gitti
 Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen
 Batan gemilerin kaptanları gibi
 Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.
özledim sesini ne olur konuş
 Bir gül açtır zamanların ötesinden
 Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
 Gök mavisinden, deniz mavisinden
 Bana bir şarkı söyle
ıste ayrılık bu; hiç beklemediğimiz…
 O ikiz kardeşi ölümün.
 Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz
 Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana
 ınsan ayrılırken bile büyük olmalı.
Seni alıp uzaklara giden otobüs
 Benim üzerimden geçer hışımla
 Devrilir, bakakalırım ardından
 Bir sel gibi akan gözyaşımda…
Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
 Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
 Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
 Böyle perişan beklerim dönmeni
ıstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem
 Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
 Orada bir mezar kazılır benim için
 Ayrılığın nerede başlarsa.
Şimdi en açık renginde gözlerin
 Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
 Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
 Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
 Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
 Ellerimizde sevgi içimizde umut
 Bütün iyilikleri paylaşalım seninle
Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
 Yokluğun en korkuncu ölümlerin
 Senden başka dindiren olmadı
 Acısını içimde kanayan yerin
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
 Yıldızların en parlak olduğu zamansın
 Denizlerim senin kıyılarında sakin
 Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
 Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
 Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
 Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde
Benimle kal zaman bitinceye kadar
 Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
 Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
 ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca
Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
 Nabzın benim bileklerimde vurmakta
 Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
 Benimle en güzelsin aynalardan uzakta
Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
 Aşktı o! Beni durup yenileyen
 Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
 Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
 Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
 Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
 Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
 Duymak büyülü sıcaklıgını beyaz ellerin
 Her geçen dakika var oldugunu anlamak için
 Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla
Unutmak ne varsa kötülükten yana
 ınmek sevilen gözlerin derinligine
 öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildigine
 Bin yıl içmek o sulardan kana kana
Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden
 Her yerde, her zaman onsuz edememek
 O en tatlı hayal, en büyük gerçek
 Anlarsın taşan o, günlerden gecelerden
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
 Neydi çekip kendine, beni bağlayan
 Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
 Elleri ta içimde o dev miydi
Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
 Bir aşk çizgisi var her şeyden öte
 O çizgiden başka bütün çizgiler
 Aşkı tüketmede
Her düşünce aşka teğet geçiyor
 Tanığı çizgiler var olduğumuzun
 Bir aşk çizgisi var her şeyden önce
 Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
Yitirdim umut kırıntılarımı
 Sevgimi, neşemi, bütün varımı
 Çaresiz bir yokluğun içindeyim
 Gömdüm içime yıkıntılarımı
 Arıyor bir yarım öbür yarımı
Ne bir anlayışlı el,ne bir dost bakış
 Biraz ümit,biraz hayal sonra aldanış
 En güvendiğimiz tepelere kar yağmış
 Deniz o deniz değil,dağlar o dağlar değil…
En ağır işçi benim;
 Gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.
Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
 Cümle düşmanlarımı affettim
 Yediğim meyvalardan
 Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Sana bir rüzgar getireceğim
 Dağlardan, tepelerden
 Gitme, sana zamanı getireceğim
 Zamanın bittiği yerden
Nice nice acıları aklına getir
 Bunca yoksulluğu aklına getir
 Gözyaşlarını aklına getir
 “GıTME KAL” var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
 Gitme aklına getir
ıstemem söyleme bir tek kelime
 Sen de eller gibi adımı unut
 Değmesin artık hiç elin elime
 Sar yeni aşkını benim yerime
 Sen de eller gibi adımı unut…
Beni ta kalbimden vurdu gidişin,
 Bütün umutlarım ağır yaralı.
 Aklımdan çıkmıyor veda edişin,
 Büyün duygularım ağır yaralı.
Dün gece uzun uzun
 Seni andım ağladım.
 Sonu yok yolumuzun
 Ona yandım ağladım.
Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara
 Hep boş çıktı sarıldığımız eller
 Hep taş çıktı inandığımız kalpler
 Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz
 Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında
 Kaç kez delik deşik oldu yüreğimiz
Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
 Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kendimi
 Kim ne derse desin!
 Tahammülüm kalmadı artık
 Bıktım seni sensiz yaşamaktan
 Nasılsa döneceğin yok senin
 Çıldıracağım bu gidişle
 Allah kahretsin! ..
Hangi masaya otursam
 Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme
 Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler
 Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
 Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz
 Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
 Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
 Ecel gibi peşimdesin..
İşte böyle bir sevda benimkisi
 Bu zamanda, bu devirde
 Haklısın adam olacağım yok benim
 En güzeli artık son vermek bu hayata
 En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
 Ya da en yüksek tepelerden
 En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
 Ama içimde sen varsın
 Ya sana bir şey olursa?
Şimdi bir kır kahvesinde olsaydık seninle
 Yine aynı masada yine aynı köşede
 Yeniden düşler kursaydık seninle
 Dağlar gibi sıra sıra
 Ve yeniden yaratsaydık kendi dünyamızı
 Ve de birlikte söyleseydik ikimizde kendi şarkılarımızı
 Meydan okuyup ayrılıklara
 Hem de teslim olmadan
 Yıllara, yollara, yalanlara..
Şimdi bir düşün
 Kim itti bizi bu kör olası ayrılığa?
 Kim itti bizi bu pişmanlıklar denizine?
 Kim yaktı bizi kim?
 Hem de sırtımızdan vura vura
 Görüyorsun değil mi görüyorsun
 Bir ikimiz sığamadık bu koca dünyaya..
Yorgun bir hasretle dönersen bir gün
 Beni burda değil kalbinde ara! ..
 Ne kadar yıkılmış olsan da o gün
 Beni bende değil kendinde ara! ..
Akşam erken çöker yalnızlığıma
 Sokak sokak gezer ararım seni
 Hasretin gönlümün yangınlarında
 Alev alev yanar ararım seni
Her seven sonunda düşüyor derde
 Bu aşk kitabının yazanı nerde
 Bir aşık inandı.. çok sevdi diye
 Terketmek kanun mu aşk kitabında?
Nereden bilecektin seni sevdiğimi
 Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı
 Senin için
 Günlerce gecelerce ağladım
 Nereden bilecektin
 Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı..
Kalbimde arama eski yerini
 Sen gözümden akan sele karıştın
 ıstesem de artık sevemem seni
 Hasret rüzgarına yele karıştın..
Kırılan kalbim var dinmez bir kini
 ömrümce sürecek aşka yemini..
 Kavuşmak imkansız artık sevgilim
 Dönüşü olmayan yola karıştın..
Ayrılık kapıyı çalıyor açma
 Biraz daha düşün zamanımız var..
 Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa
 Seninle yazılmış romanımız var..
Gönül kapısından hemen uçma dur!
 Selamsız vedasız böyle kaçma dur!
 Bilinmez yerlere yelken açma dur!
 Seninle mutluluk limanımız var! …
Bir anda yokuşa çevirme düzü
 Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
 Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
 Ayrılmak yok diye yeminimiz var…
Gezdiğim her yerde hatıran dolu
 Bilmem ki ben nasıl unutacağım
 Ne yazık bu aşkın yok başka yolu
 Yarın bu şehirden ayrılacağım
Aldırma görürsen yaşlar gözümde
 Şarkımız olacak yine dilimde
 Mektubun cebimde, resmin elimde
 Yarın bu şehirden ayrılacağım..
Ayrılık çanları çalsa ansızın
 Elveda sevgilim diyecek misin?
 önünde diz çöksem, gitme kal desem
 Bakmadan ardına gidecek misin?
Ayrı yönde akan ırmaklar gibi
 Dalından uçuşan yapraklar gibi
 Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi
 Kalbinden aşkımı silecek misin?
 Son ümidi yere serecek misin?
Kendini boş yere teselli edip
 Sevdadır nasılsa geçici deyip
 Yaşlı gözlerini gizlice silip
 Bakıp da yüzüme gülecek misin?
Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
 Haklısın, aramızda uçurumlar.
 Senin sevdaların, üç günlük masal,
 Benim sevdalarım, Allah’ına kadar.
Elma şekeri mi sandın aşkı,
 Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.
 Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,
 İşte ben o zaman görürüm seni.
Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
 Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
 Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,
 Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
 Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
 Bana sor yalnızlığı..
Bu benim ilk aldanışım değil,
 Bu benim son yıkılışım değil,
 Bırak bu sahte gözyaşlarını,
 Bırak bu masum bakışlarını.
 Üzülme, benim için üzülme,
 Üzülme bu son için üzülme,
 Ben, ben, ben yeterim kendime..
Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
 Varsın da her gece
 Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
 Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
 Asla pişman değilim.
Hatırla, bir adam diyordun hatırla,
 ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
 İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
 Çünkü ben,
 Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.
Severken ne kadar büyükse insan
 Ayrılırken yine büyük olmalı
 Ne kadar insafsız olsa da zaman
 Sevenler her zaman bir dost kalmalı..
Bir ecel olsa da ayrılığımız
 Bir ömür sürse de pişmanlığımız
 Koca bir mazi var yaşadığımız
 Geçmişe her zaman saygı duymalı..
Yırtılmış olsa da resimlerimiz
 Yabancı olsa da isimlerimiz
 Nefrete dönse de sevgilerimiz
 Yine de o aşka saygı duymalı
 Sevenler her zaman bir dost kalmalı..
Duydum da inanmadım
 Aşka gülüp geçmişsin
 Benimkisi aşk değil
 Bir oyundu demişsin
 Zafer senin zaferin
 Eser senin eserin
 Sevin ey zalim sevin
 Bak bir erkek ağlıyor..
Bana bunu yapmayacaktın
 öyle sırtımdan vurmayacaktın beni
 Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin
 Ve öylesine gururlu bitişin.
 Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu
 Erken düştü masken yüzünden
 Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil
 Bir hiçtin
 Görüyorsun işte
 Gittin
 Ve de bittin.
Bana bunu yapmayacaktın
 Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni
 Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin
 Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni?
 Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?..
Artık
 Adın ihaneti çağrıştırıyor bana
 Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini
 Söyle
 Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun
 O acımasız hançerini? ..
 Bil ki
 Bundan böyle
 Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana
 Yaklaşmam yasak
 Dokunmam yasak
 Ve ömrümce
 Sarılmam yasak sana!..
Ayağım ayağıma dolaşır sonra
 Gözlerim büyür büyür, kocaman olur
 Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam
 Bana gel deme!
İşte resimlerine bakıp avunuyorum
 Hayallerim yetiyor bana ne güzel
 Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara
 Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki
 Kanatlanabilirim, uçabilirim belki
 Bana gel deme!
Aklımdan çıkmıyorsun
 Sensiz bomboş bu hayat
 Susma öyle ne olur
 Bana kendini anlat..
Aşkımızdan kime ne
 Sevdamızdan kime ne
 Başkasından bana ne
 Ah benim nar çiçeğim
 Canım ipek böceğim
 Meraktan öleceğim
 Bana kendini anlat..
Ey benim gönlümün nazlı çiçeği
 Barışın ellere, küsün bana mı?
 Sana kim öğretti böyle sevmeyi
 Bayramın ellere, yasın bana mı?
Duymadın gönlümün haykırışını
 Kırdın şu gönlümün sabır taşını
 Görmekten usandım çatık kaşını
 Gülüşün ellere, nazın bana mı?
Uçurdun yellere ümitlerimi
 Düşürdün dillere çektiklerimi
 Soldurdun içimde hayallerimi
 Baharın ellere, kışın bana mı?
Çok yalvardım gitme diye ben ona
 Yıllar sonra dönüyormuş bana ne
 Seviyordum gülüp geçti aşkıma
 Şimdi beni seviyormuş bana ne..
Neyleyim ben dökse bile yaşını
 Ben unuttum çoktan onun aşkını
 Vursun artık o taşlara başını
 Çok pişmanmış yanıyormuş bana ne..
Gönlümde aşk saati bak durdu
 Seven kalbim beklemekten yoruldu
 Yıllar var ki ne aradı ne sordu
 Şimdi beni soruyormuş bana ne…
uykusuz gecelerin
 sabahını bana sor
 yarım kalan aşkımın
 eyvahını bana sor
 bana sor yalnızlığı
 ayrılığı bana sor
 mutluluğu bilirsin
 mutsuzluğu bana sor.
karşılıksız sevginin
 vefasız sevgilinin
 bomboş kalan bir elin
 acısını bana sor..
Daha dün diyorsan geçen yıllara
 Gözlerinde anılar hala yeşilse
 Ve hala ıslaksa kirpiklerin
 Bırakıp bütün mutlulukları
 Bırakıp bütün güzellikleri bir yana
 Bekledinse yollarımı
 Bekle geliyorum…
ısyan edip ağladığın mevsimlerde
 Aşkımla silebildinse gözyaşlarını
 Sevemedinse benden başkasını
 O bensiz gülüşler avutamadıysa seni
 Dindiremediyse hasretini yıllar
 Ve bir türlü unutamadınsa beni
 Bekle geliyorum…
Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra
 Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri
 Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri
 Hadi bir şarkı da sen
 Söylesene! ..
Bak büütün güzelliklerin tümü sende
 Bak sende gülümsüyor en amansız özlemler
 Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz
 Ayrılıklar sevenlerle yücelir
 Hadi sil gözlerini
 Gülsene! ..
Bitimsiz bir sevdadır yaşamak
 Sevmekse en güzeli mutlulukların
 Sense içimde en tanrısal gerçeksin
 İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye
 Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım
 Düşünsene! ..
Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne
 Bakma sen gecelerin karanlığına
 Bu pembe umut sütten de beyaz
 Bu senli hayal gülden de kırmızı
 İşte renk renk çiçekleri aşkımızın
 Görsene! ..
Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana
 Son kurşunu sıkacağım sensizliğe
 öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden
 Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir
 Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim
 Beklesene!..
Böyle uzak uzak bakma gözlerime ne olur
 O küskün bakışlarını saplama yüreğime
 Bir sen kaldın düşlerimin zirvesinde
 Bir sen kaldın umutlarımın ötesinde
 Bir sen…
ıstemem sevgili yüzüme gülme
 Eğer ki sonunda ağlatacaksan
 ıstemem sevgilim ümitler verme
 Sonunda dünyamı karartacaksan
Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
 Bir ömür boyunca sevenlerdenim
 Ellerin ellerime değmesin derim
 Eğer ki sonunda bırakacaksan
Gönüle vurulmaz asla bir kilit
 Seveni öldürür kırılan ümit
 Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
 Eğer ki sonunda ayrılacaksan
Ne köleyim ne de bir kul
 Vicdan bir borç, hayat okul
 Alın sizin olsun akıl
 Ben bu köyün delisiyim
Ateşleri kül ederdim
 Kurşunları gül ederdim
 Şu dağları yol yapardım,
 Acıları bal yapardım
 ben olsam..
Ben olsam ah ben olsam
 O dağlarda ben olsam
 O yollarda ben olsam
 Oralarda ben olsam
 Sokaklara aşk yazardım
 Acılara son yazardım
 ben olsam.
Yoksullara çul olurdum
 Her sevene kul olurdum
 Elimde aşk bayrakları
 Yasaklardım yasakları
 Ben olsam ah ben olsam…
Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
 Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
 Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
 Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
 Sen beklediğim
 Sen özlediğim
 Sen gizlediğim…
Güneş doğmayı unutabilir
 Sabah olmayı
 Yağmur yağmayı
 Çiçekler açmayı unutabilir
 Kuşlar uçmayı
 Baharlar gelmeyi
 Ama ben seni asla…
Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
 Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
 Sen tanrımın en güzel armağanı
 Sen hayatımın en gerçek yalanı
 Sen bütün huylarımı ezbere bilen
 Sen gözyaşlarımı en iyi silen
 Sen dünyanın en güzel kadını..
Sen yemeğimin tuzu
 Yüreğimin buzu
 Anasının en güzel kızı
 Sen kalbimde en tatlı sızı
 Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
 Sen sevdikçe sevilesi
 övdükçe övülesi
 öptükçe öpülesi aşkım…
Sen beni yokluğuyla delirten
 varlığıyla yolumu yolundan çeviren
 Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
 Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
 Sende bütün sorularım
 Sende bütün cevaplarım
 Adam olmuşsam senden
 Katil olursam senden
 Ben çoktan vazgeçtim kendimden
 Ama senden
 Asla kadınım
 ASLA! …
ne varsa aradığım bil ki sende bulmuşum
 senden öncesi yoktu seninle var olmuşum
 sende bütün ümitler,sende bütün özlemler
 beni bende arama artık ben sen olmuşum
Aramızda dağlar var
 Aramızda uçurumlar
 Yaklaşma yanılırsın
 Ben öldüğümü bilirim
 Sen yaşadığını sanırsın
 Kendini bilmeden daha
 Beni tanıyamazsın…
Günlerim ateşe gebe
 Gecelerim sancılı
 Varamadık sabaha
 Ben bir yumak düğüm düğüm
 Sen karmakarışık bir kördüğüm
 Kendini çözmeden daha
 Beni anlayamazsın…
Dudaklarımda yaşayamadığım
 Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
 Dört yanım hüsran
 Dört yanım yalan
 Dört yanım hüzün
 Dört yanım isyan!
Vazgeçtim bütün saltanatından,
 Sevdalarından köhne dünyanın
 Ne dostta vefa
 Ne aşkta huzur
 Her gün bir yıkım
 Kalbimden vurur!
Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
 önümde dağ gibi bir yalnızlık
 Içimde yıllanmış yorgunluklar
 Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
 Çayımın ilk yudumunda o
 Sigaramın son nefesinde o
 Anlarsa beni.. bir tek o anlar.
Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni sevgiliye şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Yada Buradan Şiir Kategorimize Dönerek Diğer Şiirleri Okuyabilirsiniz.
 
 




Sonbahar geldi döküldü yapraklar
Bİr bir soldu sana benzettiğim çiçekler
Gökyüzünü kapladı kapkara bulutlar
Sen yoksun sevdiğim, üşüyorum…