Peygamber şiirleri

En Güzel Peygamber (sav) şiirleri kısa sayfamızda, amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz. Buyurun Peygamberimiz (s.a.v) ile ilgili şiirler;

Resulüm

Dün gece rüyamda Cemalin gördüm
Yüzüne bu canim kurban Resulüm (sav)
Başımı okşayıp yüzüme güldün
Eline bu canım kurban Resulüm (sav)

Mübarek göğsüne başım dayadım
Sımsıkı sarılıp kokun kokladım
Gül yüzünü ben kalbime sakladım
Kokuna bu canim kurban Resulüm (sav)

Gözümden bir damla hırkana düştü
Anlamadım hala bu nasıl işti
İçime hasretin köz olup düştü
Yoluna bu canım kurban Resulüm (sav)

İsrafil sağ değil düşünden beri
Kesseler boynumu dönemem geri
Eller deli desin ister serseri
Yoluna bu canım kurban Resulüm (sav)

O Gece

Bir nur oluştu semada bilmem ki nice,
Resul-ü Ekrem Mürteza doğdu o gece.
Gönüllere pür-ü safa doldu sanki gizlice,
Habibimiz Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece.

Dertlilere deva olan, gönüllere safa veren,
İnsanlığın kılavuzu, önder olup yol gösteren,
Kainatta insanlara Allah’ından (cc) kelam veren,
Habibimiz, Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece.

Gök yüzünde dolaştı hep huriler, melekler,
İnsanlığa, sanki bereketin geldiğini muştular,
Saf durdular, Amine’nin yardımına koştular,
Habibimiz, Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece.

Gönüllere iman doldu, hoşnut oldu insanlar
Sanki birden, huzur ve mutluluğu buldular,
Gecenin güzelliğini şaşırmadan hayra yordular,
Habibimiz, Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece

Sanki haktan rahmet geldi indi gökten yerlere,
Sevgi dolu gül bahçesi, kokusunu verdi bizlere,
Derman geldi, fer-i sönmüş bi-çarecik gözlere,
Habibimiz, Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece…

Yeryüzünde hakka açtı elini dua etti insanlar,
Selam durdu adeta ovalarda, saf saf oldu nebatlar,
Ahmet-i Muhammet Mustafa (sav) diye ötüştü kuşlar,
Habibimiz Muhammet Mustafa (sav) doğdu o gece.

Dört bir yanında pervane oldu sanki melekler,
Atlastandı adeta Muhammedi saracak o belekler,
Cümle alem dua edip, diz üstünde Resulü beklediler,
Müjde oldu, Habibimiz, Peygamberim (sav) doğdu o gece…..

Selahattin Ölmez

Sevgili Peygamberim

Bütün alemler senin için yaratıldı.
Alemlere rahmettin, YA RESÜLALLAH
Senden önce dünya karanlıktaydı.
Nurunla aydınlattın, YA RESÜLALLAH…

İnsanlık tarihinde tektin.
Melekler sana imrenirdi, YA RESÜLALLAH…
Kötülüklere karşı bir settin.
İyiliği emrettin, YA RESÜLALLAH…

Sen gelmeden, kız çocukları didri diri gömülürdü.
Bu vahşete dur dedin, YARESÜLALLAH…
Sen gelmeden, vahşetler vahşetlere gebeydi.
Adaletin huzur verdi, YARESÜLALLAH…

Seninle insanlık kendini buldu.
Dünya nurlandı, YARESÜLALLAH…
Seninle insanlar kölelikten kurtuldu.
Özgürlüğü tanıdı, YARESÜLALLAH…

Hiçbir insan senin kadar sevilmedi.
Sen kalplerdeki aşksın, YARESÜLALLAH…
Hiçbir insan, senin verdiğini veremedi.
Sen İSLAMI_İNSANLIĞI verdin, YARESÜLALLAH…

Yılmaz Çelik

Yetiş Efendim

Gönüller susamış aklım kördüğüm
Duygular figanda yetiş Efendim
Gaflette kalp gözü yoktur gördüğüm
Hasretim cemalin müthiş Efendim

Dünya sensiz kuyu bacası dardır
İnsanlık çıldırdı tahammül zordur
Davada zorlandık ümmetin hordur
Vicdanlar yanıyor ateş Efendim

Gözlerim sis duman yaralı yürek
Namazlar suç olmuş devrilmiş direk
İslam kabul ama namazsız gerek
Nemrutlar çoğaldı yetiş Efendim

Güller sensiz mahzun bülbül divane
Sokaklar çapkınca ruhlar virane
Cami ağlaşırken oynar meyhane
Bülbüllere yasak ötüş Efendim

Ömer Ekinci Micingirt

Gelemedim Efendim

İşte geldim kapına, körfezden eser poyraz,
Mecnun olup bir gece, kalamadım efendim!

Hazan düştü bağıma, gönül bağım pür ayaz,
Bülbül ötmez gül açmaz, gülemedim efendim!

Ruhum şaşkın ben şaşkın, bağırdım avaz avaz,
Kaybetmişim kendimi, bulamadım efendim!

Duygularım kör düğüm, ne ihlâs var ne niyaz,
Yıllardır huzuruna gelemedim efendim!

Hıyanet mi bilmem ki, ne yol bildim ne de iz,
Yolunda bir tasmalı, olamadım efendim!

Dua sahte yaş sahte, ruhum perişan sensiz,
Utancımdan yaşımı silemedim efendim!

Bak Zeynepler toplanmış biraz niyaz biraz naz
Bense sefa peşinde bilemedim efendim!

Alev alev bu gece, ruhum dirildi biraz
O muhteşem deryaya dalamadım efendim!

Ümmetin ben Ömercik, sen rahmetsin sen gül yüz,
Gül bahçene gönlümü, salamadım efendim!

Ömer Ekinci Micingirt

Gül Yüzüme Gül Yüzlüm

Gecelerim ızdırap gündüzlerim hep sızı,
Çilekeşin tekiyim sen beni bilmez misin?
Güzelliğin görmeyen bu perişan gözsüzü,
Sal dirilten sevdana, vuslata salmaz mısın?

Ey derdimin dermanı! Bir nesil ki bu ne iş,
Darbe üstüne darbe, zirve yaptı tükeniş,
Ulvi güneş batıyor yetiş nur yüzlüm yetiş,
Gözyaşımı sil artık, bilmem ki silmez misin?

Sen ümidim sen yolum, sen şefaat kapısı,
Hüznü senden öğrendim, taşa çaldım yeisi,
Kâinatın baş tacı, âlemlerin reisi,
İflas etmiş rüyama, bu gece gelmez misin?

Ey yetimler yetimi ey efendim ey Nebi,
Yaşamımın gayesi, varlığımın sebebi,
Ammar’ı, Sümeyye’yi düşündüm de Zeynebi,
Zeynep’in hürmetine bir gece kalmaz mısın?

Kaç asırdır bu hasret, asırlardır sensizim
Tahammülüm tükendi, ruhum darda yol uzun,
Acı girdaptayım yâr, kurtar beni sonsuzun,
Gül yüzüme gül yüzlüm, sen bana gülmez misin?

Ne Ali’yim ne Ömer ne de dostun Bilâl’im,
Hesaplarım çok ağır tuzaktadır hilalim,
Senden başka kimim var gülümse ki gülelim,
Nur sancağın altına, beni de almaz mısın?

Ömer Ekinci Micingirt

Sen Varsın Ya Sultanım

Bozuldu sen gideli kâinatın dokusu,
Alev alev sineler kalpler kırık gözler yaş…
Ne gül açar ne gonca ne de gülün kokusu
Putlar tekrar dikildi tekrar yanıyor ateş.

Kavuruyor özlemin yok mu bunun ilacı,
Şemailin tüllendi gizli gizli hislendim,
Büyülendim bir ara sensiz olmak ne acı,
Acı acı düşünüp gözyaşıma yaslandım.

Sanki boş kadavrayım her halim çözülüyor,
Ümitsizlik mi desem hâşâ değil yok canım,
Su dövdüğüm günlerim galiba süzülüyor,
Hoş benimki vesvese sen varsın ya sultanım.

Ömer Ekinci Micingirt

Sevgililerin Sevgilisine

Ey sevgililerin sevgilisi
Gönüllerin tacı,
Kalplerin ilacı…
Sana sevgim o kadar büyük ki,
Neyle tasavvur etsem az,
Ne yazsam eksik bir yanı…
Seni çok seviyorum.
Sevgiler sonsuzluğunda
Anlatılmaz duygularla,
Tüm varlığımla…
Canım kurban milyonlarca kez yoluna
Can kurtarıcım…
Rehberim…
Sevgili peygamber efendim.

Ey sevgililerin sevgilisi
Dünya senle nurlandı…
Alemler yüzü suyu hürmetine yaratılan
Yüce peygamber efendim.
Seni anlamayan kör,
Seni sevmeyen kalp mühürlüdür…
Huzur senin sevginde,
Mutluluk senin yolunda…
Ömrümce geleyim yolundan
Rabbim ayırmasın yolundan…
Seni çok seviyorum.
Kendimi buluyorum sevginde…
Sevgili peygamber efendim,
Kurtuluşu buldum sevginde…

Yılmaz Çelik

Adına Kurban Olayım

Kutlu Arafat dağında,
Toz olsaydım ayağında,
Kıtmir gibi ben kapında,
Köleyim Ya Resulallah (sav).

Okşa şu garip başımı,
Bahara çevir kışımı,
Gülüver de göz yaşımı,
Sileyim Ya Resulallah (sav).

Işıksın gönül gözüme,
Ab-ı hayatsın közüme,
Nazar kıl mahsun yüzüme,
Güleyim Ya Resulallah (sav).

Sevdan ile tutuşayım,
Her an aşkınla yanayım,
Adına kurban olayım,
Öleyim Ya Resulallah (sav).

Seleddin Aydın

Ey Allah’ın Peygamberi (sav)

Yerde gökte övülensin
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!
İhlas ile sevilensin
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Zalimlerin mihnetisin
Alemlerin rahmetisin
Muhammedi Ahmedisin
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Sen Allah’ın fermanısın
Gönüllerin dermanısın
Merhametin harmanısın
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Aşkın ile döner devran
Nurun ile söner niran
Alem sana muhtaç her an
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Sensin sadık haberimiz
Seni sever herbirimiz
İki cihan rehberimiz
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Tabi olsun sünnetine
Şefaat kıl ümmetine
Girsin Hak’kın cennetine
Ey Allah’ın peygamberi (sav)!

Doğdun doldu nurla cihan
Sana Habib dedi Rahman
Sensin ancak cana derman
Ey Allah’ın peygamberi (sav)

Mikdat Bal

Sultanım

Gözlerim kapansa, gönlüm uyanır
Gecem Sen, günüm Sen, her anım Sensin
Aklıma ne düşse, Senle boyanır
Zikrim Sen, fikrim Sen, irfanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Her nereye dönsem, orda Sen varsın
Yüreğimde daim yanansın, narsın
Canımdan özge dost, hasretsin, yarsın
Yüzüm Sen, yönüm Sen, imanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Sana sığınırım, Seni bilenim
Her daim kulunum, sadık kölenim
Ben Sende doğmuşum, Sende ölenim
Gönül tufanımda limanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Zannımla yıllarca tapınageldim
İbrahim’i duydum, yapına geldim
Boynum kıldan ince, kapına geldim
Sübhan’sın haneme mihmanım sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Dört kitabın özü, beyanısın Sen
Her şeyin gizlisi, ayanısın sen
An be an zatının, devranısın Sen
Emarem, delilim, bürhanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Mesafe Cehennem, Senle arama
Cennetim, son vermek benle harama
Duam ise derman, gönül yarama
Tespihim, feryadım, figanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

Talibi, örtünü kaldırma sakın
İhramın altından, âleme bakın
Nefsin batın ise, vuslat çok yakın
Bismi Allah (cc), Rahim, Rahmanım Sensin
Sahibim, hünkârım, sultanım Sensin

İhsan Ertem

Resuller Resulü

Dünyanın varlık sebebi,
Muhammed Mustafa (sav) Nebi,
Mahşer günü yardım eyle,
Hakk’ın sevgili Habibi.

Öğrettin Hak yolu bize,
Kanat gerdin her öksüze,
Derman oldun, şifa verdin,
Şu yaralı gönlümüze.

Doğmamıştın yetim kaldın,
Ne çilelere katlandın,
Mekke’den doğdun cihana,
Karanlığı aydınlattın.

Her an ismini anarım,
Hasretin ile yanarım,
Kurban olsun yollarına,
Tatlı canım, bütün varım.

Sen Resuller Resulüsün,
Gönül bahçemin Gülüsün,
Kabrin Medine’de amma,
Yüreğime gömülüsün.

Seleddin Aydın

Selam Sana Peygamberim

Övülmüşsün ismin ile
Selam sana Peygamberim (sav)
Hasım oldum hasmın ile
Selam sana Peygamberim (sav)

G ece gündüz kışta yazda
Günde bin kez ansak az da
İsmin geçer her namazda
Selam sana Peygamberim (sav)

Aşkın sardı her yanımı
Sana verdim her anımı
Koruyarak imanımı
Selam sana Peygamberim (sav)

Zikrolundun yerde gökte
Allah (cc) övdü, her melekte
Her duada her dilekte
Selam sana Peygamberim (sav)

Mikdatî’yim yolun yolum
Biçareyim tutmaz kolum
Şefaat et mücrim kulum
Selam sana Peygamberim (sav)

Mikdat Bal

Ya Rasulallah

Şu köhne cihana vaktinde geldin.
Alemleri nurlandırdın Ya Rasulallah (sav).
Cemi karanlığı aydınlığı döndürdün.
Alemleri nurlandırdın Ya Rasulllah (sav).

Kisranın Ateş gedesini söndürdün.
Mekke putlarının cümlesini yıktın.
Bizans’ın saraylarını yerle bir ettin.
Doğumun rahmettir Ya Rasulallah (sav).

Sen var iken başkasını sevemeyiz.
Kutlu yollarında biz ölmeye hazırız.
Elimizden tutmaz isen mahvoluruz.
Bizi de nurlandır nolur Ya Rasulallah (sav).

Sünnetine uymayanlar hüsran olurlar.
Her iki cihanda perişan olup giderler.
Onları artık büyük tehlikeler beklerler.
Alemler nuru efendim Ya Rasulalllah (sav).

Ozan Mehmet derki sana hayranım.
Haşre dek yürüyecek senin Şeriatın.
Uğruna nola, aksa idi al -kızıl kanım.
Şefaatine mazhar eyle Ya Rasulallah (sav)

Mehmet Kızılkoca

Aşığınım Ya Muhammet

Aşığınım ya Muhammed (sav), aşkın yok ki sureti
Ahadiyyet vahdettki siret’i
Vahidiyyet kesretteki serveti
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Ayran içinde yağ misali
Adem-i safidir Muhammedi nurun ilk hali
Mim sırrı Hakkın tecelli-i kemali
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Perde hicap olur mu dostla dost arasında
La yı kaldır gayri kalmaz arada
Odur nurun menba-ı zahirde ve mana da
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Ne kevn-i mekanda, ne vakt-i zemanda
Onsuz dönmez felekler, dönmez devranda
Muhammedi nur olmasa kalmaz cihande
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Ne melek-i mukarrep nede nebi-i Mürsel giremez huzura
Elif Allah, Mim Muhammet La yokluktur aslında
Tedbil-i kıyafet gezer padişahtır özünde
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Rahmani gel bu sırrı nadana verme yeter
Muhammed’in (sav) aşkı cihana bedel
Muhammed’in (sav) cübbesinden Hak başın göster
Süphan Allah (cc) varlığını nur etmiş

Nihat Gülle

Ah! Garip Gönlüm Yaralı Gönlüm

Seher vakti uyanmadın
Uyanıp aşka yanmadın
Sevmekten hiç usanmadın
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Her güzel yar olur sandın
Her gülene aldandın
Kor ateşlere yandın
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Gurbet kahrın çekemedin
Dosta bir gül deremedin
Aşk sırrına eremedin
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Rüzgar olup esemedin
Derya olup taşamadın
Kaf dağını aşamadın
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Kanat vurup uçamadın
Benlik dağın aşamadın
Dost bağına giremedin
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Aşkla candan geçemedin
Ser verdin sır alamadın
Yar yolunda ölemedin
Ah garip gönlüm, yaralı gönlüm

Nihat Gülle

Peygamber Sayarız Peygamberini

Senin küstahlığın acep niçindir
Peygamber, sayarız Peygamberini (sav)
İsa’ya saygımız Allah (cc) içindir
Peygamber sayarız, Peygamberini (sav).

Kur’an açıklıyor Allah-u Ekber
Davut, Musa, İsa, bizce Peygamber
Konmuştur akıla, edilmiş ezber
Peygamber sayarız Peygamberini (sav).

Tarihte haçlıydı senin de atan
Dinime küfredip, dili uzatan
Senin ataların yenilip kaçan
Peygamber sayarız Peygamberini (sav).

Bu dört din bizce de Allah’ın (cc) dini,
İnsanlar İslam’da bulur kendini
Bir coşku dolar ki yıkar bendini
Peygamber sayarız Peygamberini (sav).

Hoşgörü İslam’ın ana temeli
Allah (cc) için insanları sevmeli
Bütün inançlara değer vermeli
Peygamber sayarız Peygamberini (sav).

Böyle emrediyor dini terbiye
Çok önem veririz biz bu sevgiye
Tüm Peygamberler layık övgüye
Peygamber sayarız Peygamberini (sav).

İbrahim Coşar

Allah Allah Hak Bir Allah

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son Peygamber Muhammed (sav), Muhammed resul Allah.
Her şeyi yaratan sensin her şeye can veren sen,
Taptığım tek Allah’ımsın (cc) nimetlerimi veren.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son Peygamber Muhammed (sav), Muhammed resul Allah.
Kâbe’ye yüzümü döndüm alnım secdeye verdim,
Gönlümden coşan sellerle Allah’ım (cc) sana geldim.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son Peygamber Muhammed (sav), Muhammed resul Allah.
Yer yüzüne hayat verdin gök yüzüne nur saçtın,
İman eden kullarına cennet kapısını açtın.

Allah Allah hak bir Allah lâ ilâhe illallah,
En son Peygamber Muhammed (sav), Muhammed resul Allah.
Sana sığınan kullarız el açar yalvarırız,
Yaradanım koru bizi hoş gör bizi Rabbimiz (cc).

Zaman Ötesine Çağrı

On dört asır geçti, senden ötede sensiz
Özledik seni ey sevgili, şimdi sensiziz
Şükürler olsun yaratmış Mevla’m (cc),
Bize resul diye
Bizleri yaratan Allah’ı (cc) anlatsın diye
Kötülüklerin sonunu, kökünü kurutsun diye
Bizlere hakkı, güzeli göstersin diye
Nur saçtı suretin, ışık oldu karanlığa
Bir çağrı eli uzandı, karanlıktan aydınlığa
Ey nebi! Seni çok özledik, yokluğunda!
Sana hasret, sana gurbet çokluğunda…!

Selam Sana Ya Muhammed

Ben aşığım o gül yüze
Sultan oldun kalbimize
Şefaat et cümlemize
Selam sana ya Muhammed (sav)

İslam’ı hak bilenlere
Allah’ı (cc) çok sevenlere
Nakış oldun gönüllere
Selam sana nur Muhammed (sav)

Kalmışız çaresiz naçar
Sensiz dünya gül mü açar
Bakışların rahmet saçar
Selam sana ya Muhammed (sav)

Bitmeyen bir sabrın vardı
Ümmetin seni arardı
Melekler selama durdu
Selam sana nur Muhammed (sav)

Bütün dertlerin tabibi
Güzel ahlakın sahibi
Sensin Allah’ın habibi
Selam sana ya Muhammed (sav)

Muhammedsiz

Açan çiçeklere meyve,
Verilmiyor Muhammed siz (sav)
Haktan gelen derde deva,
Bulunmuyor Muhammed siz (sav)

Çok meşgul ol Kur’an ile,
Seherlerde figan ile,
Son nefeste iman ile,
Ölünmüyor Muhammed siz (sav)

Uzak Cennet’in yolları,
Girer müttaki kullaları,
Cennette Tuğba dalları,
Salınmıyor Muhammed siz (sav)

Son nefeste iman ile,
Ölünmüyor Muhammed siz (sav)
Hak’tan gelen derde deva,
Bulunmuyor Muhammed siz (sav)

Ey Mumammed Mustafa (asm.)

Her neye baksam seni görmek ister gözlerim,
Gözlerimin nurusun Ey Muhammed Mustafa (sav).

Gönül bahçemde seni açmak ister güllerim,
Solmayacak gülümsün Ey Muhammed Mustafa (sav).

Anam babam kurbandır, bende kurbanım sana,
Adını duyduğumda beden dar gelir cana,
Hasret duydum yıllarca yaşadığın zamana.
Gönlümün sultanısın Ey Muhammed Mustafa (sav).

Ahir zamanda dedin: ‘Gelecek ihvanlarım’,
Onlardan olmak için fedadır bin canlarım,
Hiç değilse şenlense seninle rüyalarım.
Canımın cananısın Ey Muhammed Mustafa (sav).

Bir dem görsem yüzünü cehennemler yakamaz,
Ruhum bedene değil kainata sığamaz,
Belki de bu halime melekler ulaşamaz,
Gönlümün habibisin Ey Muhammed Mustafa (sav)

Sensin Ya Muhammed

Hakkı tesbih edelim, gönlümüz arşa erer.
Avuç açıp Mevla’ya, yaşayalım muteber.
Şeytan şirkine uyup da, olmayalım heder.
Şikayete olan derman, sensin Ya Muhammed (sav).

Mahbubu sensin, yaratan “O” Yüce Malik’in.
Emriyle son bulur, zulüm zamanı zalimin.
Tevhid bayrağında işli, yaşıyor izlerin.
Ömrümüze yağan rahmet, sensin Ya Muhammed (sav).

Yoluna kardeş olur, daima hazır ümmet.
Mahşerde hakka dönük, secdeyle bekler himmet.
Vaat ediyor Rabbim, yaşanmaz asla zahmet.
Kalplere dolan şefaat, sensin Ya Muhammed (sav).

Sevgili Peygamberim

Seni övmeye yetmez, âciz kalır kalem, söz
Nasıl methedem seni, sevgili Peygamberim (sav).
Barış, huzur, kardeşlik… Hepsi seninle güzel
Kalplerden sildin kini, sevgili Peygamberim (sav).

Ne güzel bir hâtıra, vahiy kokan o cübbe
Kalmasın gönüllerde, kinden, garezden habbe
Getirdiğin o dinle, hem kendine hem Rabb’e
Âşık ettin sen beni, sevgili Peygamberim (sav).

Fetret devri insanı, her pisliğe sapardı
Kızını diri gömer, helvadan put yapardı
O Hakk mâbut dururken, geri döner tapardı
Getirdin tevhit dini, sevgili Peygamberim (sav).

Gereksiz o şeylerle, gel soldurma o teni
Vahyin güzel kokusu, o kadar mı ki yeni?
Terk-i edep ettiysem, n’olur affeyle beni
Seni sevmeyen denî, sevgili Peygamberim (sav).

Her iki cihanda da, bize gerek himmetin
Kadrini pek bilmedik, o sunduğun nimetin
Günaha batsa bile, seni sever ümmetin
Fedadır sana canı, sevgili Peygamberim (sav)

Hanifi KARA

Arayı Arayı

Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasib eylese görsem yüzünü
Ya Muhammed (sav) canım arzular seni.

Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kâbe yollarında tozlara batsam
Hub cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya Muhammed (sav) canım arzular seni.

Ali ve Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönülde muhabbet canda
Yarın mahşer gününde Hakk divanda
Ya Muhammed (sav) canım arzular seni.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

6 Yorum

  1. bence süper.kutlu doğum haftası programı için lazımdı.çok güzel.sağolun

  2. hepsi çok güzel şiirler
    bu şiirleri yazan insanlardan aalah onlardan razı olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir