Etkileyici Şiirler

Etkileyici şiirler kısa sayfamızda, amatör ve ünlü şairlerden sevgiliye etkileyici şiirler bulabilirsiniz. Bazıları uzun istedikleri için onlar içinde eklemeler yaptık.
Bedri Rahmi Eyüboğlu Çakıl Şiiri
Seni düşünürken
 Bir çakıl taşı ısınır içimde
 Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
 Bir gelincik açılır ansızın
 Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
 Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
 Deliler gibi dönmeye başlar
 Döndükçe yumak yumak çözülür
 Çözüldükçe ufalır küçülür
 Çekirdeği henüz süt bağlamış
 Masmavi bir erik kesilir ağzımda
 Dokundukça yanar dudaklarım.
Seni düşünürken
 Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi EYUBOĞLU
Metin Altıok Günlerden Öyle Bir Gün Şiiri
Günlerden öyle bir gündü;
 Üstüne tarih düştüğüm.
 Gözümün önüne geldi birden
 Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü,
 Ter bastı avuçlarımı.
 Bir işlek kovan uğultusu
 Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
 Yavan ömrüme katık.
 Ben o gün öldüm gülüm,
 Bir daha ölmem artık.
Metin Altıok
Deniz Kızı Şiiri
Belki siz de gördünüz, belki de anladınız !
 Bu suskun sâhillerin uyumlu mavisinde,
 Salınıp durur işte suların sezgisinde,
 İçtenliğe duyarlı bir genç kızın hâyâli.
Ağlamaklı, sevecen, mahzun, bâzen öfkeli,
 Bizden çağrışımlarla boyar ebrularını;
 Bakışları tutunur yosun ipliklerine,
 Esritir soluğuyla denizanalarını.
Dert dinlerken aldırmaz deryâ şenliklerine;
 Dikkatini vererek ruh inceliklerine,
 Anlam yüklemek ister insan yüreklerine.
Sınırsız dünyasında biçâre, yapayalnız,
 Gamzesinden batarken gözyaşı renklerine,
 Belki siz de gördünüz, belki de anladınız!
Yusuf Bilge
Sevgiliye Etkileyici Şiir
Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım
 Yokluğunda… Yağmur yağar, kar yağar
 Günler kısalır, geceler uzar
 On parmağımın üstüne on mum yaktım.
Gece sefalarının gündüz yalnızlığıydım
Ateş böcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu.
 Kanar bir yerlerim: Sevgilim.
 Ufkunda bir yalnızlık aylasıyım
 Bir delta gibi genişleterek yokluğunu
Sevgilim. Hep geceye sakladım sende bulduğumu.
Ahmet Erhan
Anılar Defterinde Gül Yaprağı Şiiri
Anılar defterinde gül yaprağı
 Gibi unutuldum kurudum
 Başıma düştü sevda ağı
 Bir başıma tenhalarda kahroldum.
 Sen kim bilir rüzgarlı eteklerinle kim bilir
 Hangi iklimdesin
 Ben sensiz bu sessizlikle
 Deliler gibiyim
 Sensiz bu sessizlikle.
Ayrılıkla başım belada
 Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa ben
 Sensiz bu sessizlikle
 Deli gibiyim
 Sensiz bu sensizlikle.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Sıtkı Tarancı Aşk Şiiri
Açınca baharın dişi gülleri
 Bir başka rüzgar eser bahçelerde
 Dinle çılgınca öten bülbülleri
 Sorma niçin düştüğünü bu derde
De ki: -Aşktır şadeden gönülleri
 Perişan, berbat eden gönülleri
 Aşk söyletir en yanık türküleri
 Ay buluta girdiği gecelerde
Cahit Sıtkı Tarancı
Necip Fazıl Kısakürek Veda Şiiri
Elimde, sükutun nabzını dinle,
 Dinle de gönlümü alıver gitsin!
 Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
 Yaşlı gözlerime dalı ver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
 Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
 Yolu tam dönerken arkana bak da,
 Köşede bir lahza kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü,
 Saçının en titrek teline düştü,
 Kuru bir yaprak gibi eline düştü,
 İstersen rüzgara salıver gitsin!
Necip Fazıl Kısakürek
Cemal Safi Güzelsin Şiiri
Görenler kendini beğenmiş sansın,
 Sen böyle havalı pozla güzelsin.
 Varsın aşıkların bıksın usansın,
 Sen böyle cilveyle, nazla güzelsin..
Göz göze gelince aklım şaşıyor,
 Yüreğim koşmaktan yorgun düşüyor,
 Sığmıyor gönlüme aşkın taşıyor,
 Sen benim haddimden fazla güzelsin..
Vadesi yakına eğleme meyil,
 Sen sen ol zamanı zengine eğil,
 Ben gibi hüzünlü hazanla değil,
 Sen, taze baharla yazla güzelsin..
Aşk hevesle başlar, hasret, gurbetle.
 Solmasın gençliğin gamla, kasvetle.
 Çünkü sen her zaman sen muhabbetle,
 Şiirle, şarkıyla, sazla güzelsin.
Cemal Safi
Yusuf Hayaloğlu Merhaba Nalan Şiiri
Merhaba Nalan… bu sen misin,
 Yoksa sen mi sandım;
 Biri çimdiklesin beni…
 Şöyle ışığa gel de göreyim,
 Beni dümdüz eden,
 O yalandan da yalan gözlerini
Merhaba Nalan…
 Amortiden mi çıktın güzelim?
 Bak yine şapşal ettin bizi…
 Oysa ne güzel unutmuştuk
 Ve ne güzel sona ermişti,
 O gerzek pembe dizi!..
Hani, son bölümde sen yamuk yapıp
 Fabrikatör Nubar Bey’in
 Tarabya köşküne gitmiştin…
 Hani, arkadaşım Halit Akçatepe’nin yanında
 Beni acayip refüze etmiştin…
 Ve işte o an gözümde,
 Eskicinin bile almadığı
 Bir eski eşya gibi, bitmiştin!..
Merhaba Nalan..
 Pişmanlıklar denizinin biletsiz yolcusu…
 Merhaba, artist olma hayallerinin
 İkinci sınıf karakter oyuncusu!..
Vay anasını sayın seyirciler,
 Vay anasını be… vay anasını!..
 Bak, şimdi ağlarım ha,
 Tez kapatsın biri,
 Gözlerimin bozuk vanasını!..
Oysa, o zehir kusan fabrika yolunda
 Beraber ıslanmıştık biz, nice yağmurda.
 Ve o gün, Nubar Bey’in çarpıp kaçtığı
 Bir hayvancağızdı inleyen,
 Yol kenarı çamurunda.
Ve hep kendine ayırdığın
 O bencil yüreğin,
 Bir de o gariban köpeğe sızlamıştı.
 Ve ben, ilk defa seni böyle bilmiştim,
 Ve damarlarım ilk defa böyle cızlamıştı!..
Merhaba Nalan… merhaba!
 Yoksul mahallemizin en havalı kızı.
 Merhaba, yanlış ağlara takılmış
 Muhteşem deniz yıldızı!..
Ben sana bakınca, dolardım bulut gibi
 Dolardım da bir türlü yağamazdım…
 Sen bana bakınca,
 Bir ağlamak düğümlenir boğazımda,
 Gurur yapar, ağlamazdım…
Ne düşkündüm sana be!
 Hani hayvanlar yavrusunu nasıl yalarmış,
 Aynen öyle…
 Ne tutkuydu bizimkisi be!
 Hani Ferhat dağları nasıl delermiş,
 Aynen öyle…
 Ve o nasıl gidişti be!
 Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş,
 Aynen öyle…
Of Nalan of!..
 Sen benim neler çektiğimi bilsen,
 Bunu bilmekten ölürdün…
 Şu kadarını söyleyeyim:
 Hani taş olsan,
 Yani taş olsan;
 Ortadan ikiye bölünürdün…
Gitme Nalan, dur!
 Tekrar gitme ne olur!..
 Aldırış etme saçma sapan sözlerime.
 Yoo… hayır, ağlamıyorum,
 Galiba cıgaranın dumanı kaçtı gözlerime.
Belki de sen haklıydın,
 Bu mahallede ne bahtın açılır,
 Ne de boyun uzardı.
 Üstelik annen ölmüştü
 Ve sokağınız,
 Acını kaldıramayacak kadar dardı…
Terso gidiyordu herşey…
 Milllet işi-gücü bırakmış,
 Aklını bize takıyordu.
 Altımızda çul yoktu,
 Üstümüzde dam akıyordu.
 Arap kızı camdan bakıyordu…
Sen gittikten sonra ben,
 Hiç sorma…
 El attığım her işi, çok geçmedi batırdım.
 Çünkü seni unutmanın tek yoluydu;
 Bütün kazancımı şaraba yatırdım.
Ama gelinliğin duruyor.
 Baba yadigarı cumbalı evi de satmadım.
 Yalanım varsa kalkmayayım şuradan:
 Ben seni bir tek gün,
 Bir tek gün bile unutmadım!..
Merhaba Nalan,
 Merhaba üzgün melek.
 Merhaba kadersizim, talihsizim.
 Merhaba titreyen elim, sancıyan belim,
 Ağrıyan dizim, vazgeçilmezim!..
Ama Necdet Tosun öldü Nalan,
 Artık yemekleri sen,
 Salatayı da ben yapacağım.
 Sami Hazinses kadar olmasa da
 Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım.
Kemal Sunal da öldü Nalan,
 İyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık.
 Ve dünya kirlendi,
 Filmler bozuldu
 O masum sevdalar yaşanmıyor artık…
Sen varsın, ben varım.
 Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda…
 Esas film şimdi başlıyor,
 Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada!..
Merhaba Nalan, merhaba!..
 Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe…
 Ulan seviyorum seni be!..
 Ulan, nereden inceldiyse,
 Oradan kopsun be!
Yusuf Hayaloğlu
Bitmemiş Şiirler Şiiri
Vapur gürültüsüz ayrılır limandan
 Cümle hatıralar beraberimdedir.
 Feriköy’de bir tramvay durağı,
 Bir kış günü pastacıda, unutulmaz
 Bir sandal gezintisi ki; Sarıyer’de
 Fotoğrafları hâlâ iç cebimdedir…
Ömrümüz böyle olmamalıydı, Elagözlüm
 Bir vakitsiz meyve dilemeliydik Tanrı’dan
 Uzun hasretlerin arifesinde
 Ellerim böğrümde kalmamalıydı.
Şimdi akşam olur, sular buruşur
 Bir yastığa baş koyarım güvertede.
 Hangi dilden olursa, bir şarkı isterim
 İçimde kırık dökük besteler dolaşır.
 Kalbim avucumdadır artık,
 Bir sahilden sesler gelir, kaybolur
 Uzun uzun nefes alır sular
 Uzun uzun ağlamak isterim.
Gözlerimde bir yağmurlu gün başlar;
 Vakit ikindidir Eyüp sırtlarında
 Bulutlar vardır, pembeden, beyazdan
 Mevsim sonbahardır sessiz ve taze.
 Nemli otlar, çekirgeler, solgun yüzün
 Bir gülüş, bir mahzun bukle saçlarında
 Bir eski çiçeği andırırsın yazdan.
 Ve bir şarkı başlar kahvelerin birinde
 Bizi ömrümüzden alır götürür,
 Bir şarkı, faslı hicazdan.
Vapurlar gelir geçer Haliç’ten.
 Sonra yağmur hafifler, Ela gözlüm
 Sonra yağmur hafifler,
 Sonra hisarlar, yollar, ikimiz
 Sonra…
Hasret bir şey değil, Elagözlüm
 Ömrümüz böyle olmamalıydı
 Hep aşkta durmalıydı çağımız.
 Sevdayı mısra mısra değil
 Ömrümle yaşamalıydım.
 Sonra, sonra gene böyle olmalıydı
 Tadına varmadan çiçeklerin
 Şehirde bir sen, bir de ben, yalınız.
 Yeşil yaprak, alaca gölge, düşen yıldız
 Bir gün en büyüğü karşısında gerçeklerin
 Maceramız yarıda kalmalıydı…
Turgut Uyar
Cemal Süreya Balzamin Şiiri
Sen el kadar bir kadınsındır
 Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
 Bazı ağaçlara kapı komşu
 Bazı çiçeklerin andırdığı
 İş bu kadarla bitse iyi
 Bir insan edinmişsindir kendine
 Bir şarkı edinmişsindir, bir umut
 Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da
 Saçlarınla beraber penceredeyken
 Besbelli arandığından haberli
 Gemiler eskirken, deniz eskirken limanda
 Sevgili.
Cemal Süreya
Edip Cansever Adını Funda Oteli Koy Şiiri
Adını funda oteli koy
 Aklından gelip geçen bir yazın
 Ve akşam güneşlerinde orda burda
 Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda
 İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
 Sevdamızın da adını
 Ayakları dibinde gün batımının.
 Ve ağzında binlerce güneşin tadı
 Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen, kendini tanıdın.
Edip Cansever
Ben Ne Dilenci Nede Gurursuzum
Ben ne dilenci
 Ne de bir gurursuzum
 Çok sevdiğim için böyle aşık böyle mutsuzum
 Kırdım kırılmayan
 Gururumu ve o çok değer verdiğim onurumu
 Serdim yollarına ömür boyu beslediğim büyüttüğüm
 Yaşatan umudumu
 Bekliyorum hergün
 Seni görmek için ve çizmen için kaderimin yolunu
Özlemek Düştü Payıma
 özlemek vardı seni ,seninle
 kavrulup yanmak mecnun misali
 ağlamak düşerdi senin payından…
 damla damla biriken korkularda
 özlemek düştü payıma seni ,seninle
son bir hamle ihtimali düşlerdim
 kara bir resim duvarlarda çizerdim
 yokluk ve varlık arasında gidip gelmek
 bir düş kurardım senin teninden
 özlemek düştü senin payından
mecalim kalmadı gayri serzenişten
 bırakıp gözlerimi seni bekleyişten
 dil lal oldu kılü kal etmekten
 susmak düştü çarpan kalbime
 özlemek vardı seni ,seninle
Yunus YOLDAŞ
 
 





İÇİMDEN ŞİİR GEÇTİ
İÇİMDEN ŞİİR GEÇTİ
İçimden şiir geçti,
Ey yar !
Gözümden sen,
Dilimden adın geçti,
İçimden sen.
İçimden şiir geçti,
Ey yar !
Yüreğimden sensizlik,
Dökülüverdin ta şuramdan,
Sökülüverdin tam buramdan.
İçimden şiir geçti,
Ey yar !
Özlettin,
Titrettin,
Ürperttin.
İçimden şiir geçti,
Ey yar !
Sesin,
Gözlerin,
Nefesin,
Bir adın,
Birde hasretin,
İçimden şiir geçti,
Ey yar !
Bilesin,
İçimden şiir geçti,
Bir sen,
Birde hasretin.
Adem ÖZEL (SORGUNLU)
Boş işlerle uğraşmayı bırakın
Harikaaaaaaaaaaa
Güzelmş.
Sıkıntı Yaratma ,
ELbet Denk GeLiriz Birgün
Lambası Yanmayan O KaranLık SokakLarda . .EMİR…
”yaŞAmKAksA senİ SEWMEK BEN hiç ÖlmeDİM”SENİ SEWİYORUM
mrb