Yazarı Bilinmeyen Şiirler
En güzel Yazarı Bilinmeyen Anonim Şiirler Anlamlı – Bilinmeyen şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel yazarı bilinmeyen şiirleri ve kısa bilinmeyen şiirleri bulabilirsiniz.
Özlem
Özlem
 Gökteki yıldızlaradır
 Bulutların ardından gözkırpanlaradır
 Geceleyin esen meltemedir özlem
 Dursam beklesem
 İçten bir şarkı tutturupda özleme söylesem
Kıvransam uyuyamasam
 Bir hayal görsem
 Pembeler içinde özlem
 Ayaza kadar seni görsem
 Elimden bırakmasan özlem
Bir çiçek versem bir düş kursam
 Özlem desem özlemim desem
 Özlediğim en içten düş olsan
 Seni beklediğim her zamana bir tomurcuk eksem
 Açan çiçekleri başından döksem
 Özlem desem sanadır desem
 Minikte olsa bana bir hoş gülücük versen
 Ve giderken ben karanlığa sayende gülümseyebilsem özlem
Volkan Yoruç
Özlem
bir türküdür özlem yanık yanık
 çığlıktır avaz avaz
 zemheri ayaz
 özlem diyorsam yadırgama bunu bir kenara yaz
 yaz ki nasıl savaştığımı biraz paylaşasın belki
 aklımdan neler geçtiğini
 yetinmek adına nasıl özlem dağlarının üstüme yıkıldığını
özlem ilkbahardır yeşile bezenmiş
 çeşit çeşit çiçekler
 kuşlar
 esen cılız bir rüzgarın savuracağı kadar payandasızsın
 alır götürür seni
 geri dönüşü yok mu bu feryadın dersin demesine de
 her defasında kendin duyarsın
özlem sensin sen
 herşey bahane
 türküler sensiz anlamını yitirmiş
 çığiığım tükenmiş
 biraz daha çıksın diye sesim
 biraz daha yürüsün diye dizlerim
 özlemini teselli etmeye çalışıyorum bu viranelerde
 vurmadım diyemezsin
delil yetrsizliğinden beraat edeceksin şikayet etsem
 al özlemini git diyeceksin
 ben bu feryadı keyfime
 özler miydim sanıyorsun
Mehmet Yücel
Özlemek
Her insanın bir özlemi olmalı
 Özlemeli aramalı bulmalı
 Böyle ayrı kalmamalı
 Ayrı düşüp yanmamalı
 Her insanın bir özlemi olmalı
Özlem demek sevgi demek hasret demek
 Özleyene bir nefeslik vuslat gerek
 Ayrılık hiç bitmeyecek
 Giden geri mi gelecek?
 Özlem demek sevgi demek hasret demek
Özlem yüreğini yaralar özleyenin
 Özlem duymak bir özelliğidir yüreğin
 Özleyen bu kalbim senin
 Sen yaralı kalbimdesin
 Özlem yüreğini yaralar özleyenin
Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?
 Hep özlese de bu girdaptan çıkar mı?
 Hasretlik böyle yıkar mı?
 Gönül kendini yakar mı?
 Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?
İbrahim Usta
Özlem Sevmekle Başlıyor…
Özlem sevene yakışır…
 Sevmek yaşamaya
 Kal benimle desem geç
 Gel desem erken
 Özlemler yeşerirken
 Çaresiz kıvranmalar
 Özlem sevmekle başlıyor…
Fatih Kuyucu
Özlem
Özlem – bu filmin adı
 Sonsuz özlem
Kavuşmalar
 Antraklarda mümkün
 Ayrılmalar, terin kurumadan
 Tenine doyamadan
 Hep antraklarda
 Bir iki kelam konuşamadan
 ışıklar söner, gong çalar
 Sonra filmin devamı
 Bitmeyecek gibi bu film
Özlem,yine özlem,yine özlem…
Necla Aktan
Özlem
Giydiğim siyahlar yasım matemim.
 Değerin kalmadı bende hiç senin.
 Sevda bahçesinde olsan yasemin
 Seni diken diye yolaca’m Özlem.
Bu ne biçim sevgi bu ne biçim naz?
 Uğrunda can versem,diyorsun ki: ‘Az.’
 Bu yaptıklarını bir kenara yaz.
 Bir bir hesabını soraca’m Özlem.
İsmini haykırdım,yazdım her yere,
 Gözümden kanlı yaş aktı kaç kere.
 Şunu bil ok yaydan çıktı bir kere,
 Seni sol göğsünden vuraca’m Özlem
Yıldızlar tutuşmuş yanıyor işte,
 İsyan başlatmışlar ayda,güneşte,
 Bir gece ansızın on nokta beşle,
 Bil ki felaketin ben olacağım,
 Bil ki kıyametin ben olacağım,
 Sonun, sonunda ben olaca’m Özlem.
Durmuş Karakuş
Sevmiyorum
Dün gece rüyamda
 Yine benimleydin
 Bu yüzden
 Akşamları sevmiyorum
 Sensizliği sevmiyorum
 Gecelerini sevmiyorum
Özlem, özlem
 Hasretini yüklüyor
 Kahrolası geceler
 Buruk, bitap oluyor
 Geçmiyor geceler
Kabusum oldu aşkın
 Seni bulma telaşım
 Geceleri dar ediyor
 Özlem, özlem
 An be an acımasızca
 Omuzlarıma yüklüyor
Akşamları sevmiyorum
 Sensizliği sevmiyorum
 Geceleri sevmiyorum
 Ve gülüm ben;
 Sensizliği sevmiyorum
 Alaaddin Uygun
Hasret
Ellerine hasret ellerim,
 Yapayalnız…
 Yüreğine hasret yüreğim,
 Çaresiz…
 Gözlerine hasret gözlerim,
 Üzgün…
 Sesine hasret günlerim,
 Bomboş…
 Sevgine hasret benliğim,
 Sana hasret…
 Gül Ulupınar
Hasret
Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa.
 Yüreğim hasret sevildiğini bilmeye.
 Hasret yüreğim çırpınışlara.
 Bedenim hasret bir yudum heyecana.
 Duygularım hasret bir gün ışığına.
 Konuşmalıyım,konuşamıyorum.
 Haykıramıyorum…
 Anlatamıyorum…
 Yalnızca ağlayabiliyorum…
 Ne komik, ne acizlik!
 Taciser Kaygısız
Yalnızlık Şiiri
Bilmezler yalnız yasamayanlar,
 Nasıl korku verir sessizlik insana;
 İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
 Nasıl koşar aynalara,
 Bir cana hasret,
 Bilmezler.
 Orhan Veli Kanık
Ruhumda Fırtınalar
Ruhumda fırtınalar delirmiş eser,
 Limana hasret beklerim.
 Umutsuzluk daglarca yolumu keser,
 Yola hasret beklerim.
Dil söylemek,el yazmak ister,
 Kelama hasret beklerim.
 Kır zincirleri sevgini göster,
 Sevgiye hasret beklerim.
Alıcı kuşları başımda döner,
 Dermana hasret beklerim.
 Yüregimin feri söndü söner,
 Sevgiliye hasret beklerim.
Sisler sarmış dörtbir yanımı,
 Rüzgara hasret beklerim.
 Yorgun,düne hasret canımı,
 Azraile hasret beklerim.
İshak Özlü
Kimi Sevsem Hasret Oldu
Derlediğim kır çiçekleri,
 Soldu gitti, hasret oldu.
 Saydığım muştu böcekleri,
 Uçtu gitti, hasret oldu.
Beyaz yaka, siyah önlük,
 Eskidi gitti, hasret oldu.
 Oyunlar yazdığım günlük,
 Doldu bitti, hasret oldu.
Orta okuldaki ilk aşkım,
 Okul bitti, hasret oldu.
 Öğretmen olma düşlerim,
 Kazanamadım, hasret oldu.
Mutlu yuva, mesut hayat,
 Devran döndü, hasret oldu.
 Bilinmez kimde kabahat,
 BARIŞ, HUZUR HASRET OLDU.
Temiz çevre, mavi deniz,
 Sanayileştik hasret oldu.
 Barış diye AMERİKAN,İNGİLİZ,
 IRAK’A geldi,
 İNSANLIK,BARIŞ, DOSTLUK HASRET OLDU.
Dilek Aksoy
Hasret
Bütün güzelliğin adına “HASRET” dedim.
Sılayı özledim, dostu özledim,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
 Zamana pervasız yollar gözledim,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Ne bir sesti, ne bir soluk yaklaşan,
 Gölgeler vardı, bir bir uzaklaşan,
 Hayallerdi, rüyalarda koklaşan,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Emir kimden, nerden gelir talimat,
 Ağırlaşır gözler, tükenir takat,
 Bir yerlerde başlar mutluluk fakat,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Yaklaştım özümün hükmüne rağmen,
 Yaralarım sızlar, yarama değmen,
 Sadece uzaktan selamlar söylen,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Yine de ruhumun ince yerinde,
 Sevdamı yaşarım, en derininde,
 Buram buram tüter aşk gözlerinde
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Kurdoğlu mesafe ayırmaz seni,
 Yaklaşır varlıklar yum gözlerini,
 Ruhunu yüceltte, sil bedenini,
 Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Ahmet Kurt
Hasret
Bir özlem var ta uzaklardan
 Bu gönül anaya babaya hasret
 Gözler umutla bakıyor yollara
 Bu gönül anaya babaya hasret
Ayrılık yazılmış nedense kara bahtıma
 Vatan borcu diye katlanıyorum bu ayrılığa
 Günleri saatleri sayıyoruz biz burada
 Bu gönül abiye kardeşe hasret
Otururduk muhabbete kader ortaklarımla
 Can ciğer arkadaş dostlarımla
 Şimdi ayrı düştük muhabbet mektuplarda
 Bu gönül dert ortaklarıma hasret
Ayrılık türküleri dinliyorum son zamanlarda
 Aklıma geliyorsun yaşadığım her anımda
 Özleminiz saklı hep göz yaşlarımda
 Bu gönül arkadaşlara dostlara hasret
Ne güzeldi gülmek ne güzeldi
 Sizlerle olmak en güzel şeydi
 Uzaklarda çarpıyor kalbim şimdi
 Bu gönül mutluluğa hasret
Anaya babaya kardeşe hasret
 Kader ortaklarıma dostlara hasret
 Aşka mutluluğa huzura hasret
 Bu gönül umuda ışığa hasret
Sefer Kurt
Hasret
Kelimeler cümleye hasret, şairler şiire,
 Güller bahara hasret, baharlar sana,
 Denizler gemiye hasret gemiler karaya,
 Bulutlar yağmura hasret, yağmurlar toprağa
Benliğim umuda hasret, umudum sana,
 Gözlerim görmeye hasret, yüreğim sevmeye,
 Düşlerim karanlığa hasret, karanlıklar sabaha,
 Ay güneşe hasret, güneş yüzüne
Sen bana tutsak, ben sana,
 Sensizlik bana yasak, bensizlik sana,
 Mısralara dökülen her bir yazıda,
 Ben sana hasret, sen de bana.
Celalettin Yaşar
Hasret Koydum Adını
Sineme bir köz düştü bugün apayrı yanar
 İçimdeki ateşin hasret koydum adını
 Zarda bülbül ben miyim yoksa gonca mı yanar
 Dinmeyen bu ateşin hasret koydum adını
Nazlı yarin bir ahı bana bin ah çektirir
 Bu vahlar gülşenime kara çalı ektirir
 Çare bulunmaz bir dert canı candan bıktırır
 İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Sanırdım ki yandıkça bu odlarda pişerim
 Ne çare ki; kavrulur haldan hala düşerim
 Üstesinden gelemem acizane beşerim
 İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Burkuldukça yüreğim anlarım ki yar ağlar
 Damla damla göl olup gözümün suyu çağlar
 Derdime ortak olur başı dumanlı dağlar
 İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Dervişim hu diyerek dergahında süründüm
 Hicranlardan örülü hırkalara büründüm
 Cananın meclisinde vuslat diye göründüm
 İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Şemsettin Dervişoğlu
Hasret
Hasret, sevdiğini anlayabilmekmiş,
 Uzaktakini yanında hissetmekmiş,
 Hasret, bir deli kurşun,
 Vuruldun mu bir kere yok kurtuluşun.
 Hasret yokluk değilmiş ama,
 Sakın onu yalnızlık sanma,
 Hasret, birlikte olabilmekmiş,
 Hasret çektiğinin hayalleriyle.
 Meğer çeşit çeşitmiş hasret,
 Memleketine hasret, arkadaşına hasret,
 Annene, babana, sevdiğine hasret,
 Hepsi bir olunca çekilmiyor bu gurbet.
Bazen, bir damla yaş süzülür gözlerinden,
 Yüreğin titrer taa derinden,
 Anlatırsın derdini taşlara duvarlara,
 Ama ses gelmez hiç bir yerden.
 Bazen, yalnızlıktan sıkılır,
 Ama yalnız kalmak istersin,
 Boşluğa bakarsın boş gözlerle,
 işte hasret bu;
 Öyleki, anlatılmıyor sözlerle.
Sadık Aydın
Hasret Değil mi?
Uzaklara dalıp giden gözlerin,
 Umutları sönen mâsum yüzlerin,
 Alevlerle kucaklaşan közlerin;
 Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Barajları törpüleyen sellerin,
 Suya muhtâc vahâların, çöllerin,
 Savrulup da toz koparan küllerin;
 Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Yalın ayak, nasır taban koşanın,
 Bir yâr için, Kaf Dağı’nı aşanın,
 Gözü kara, mangal yürek taşanın;
 Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Aydınlığa kucak açan gecenin,
 Mehtâpları, kendine dost seçenin,
 Arşınlayıp, sahrâları geçenin;
 Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Akşam güneş gurûbunu süzenin,
 Sâhillerde tek başına gezenin,
 Urbasında süslü, ürkek tâzenin;
 Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
26.08.2000 Landsberg 01:10
Mustafa Engin Karatay
Hasret Yağmurları
İsyan ediyor deli gönlüm,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
 Artık ümitlerimde ölmekte,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Sanmaki biter bu acılar,
 Mutluluk sonu ayrılıklar,
 Her sene aynıdırlar,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Kadere isyan ettim olmadı,
 Bağrıma vura vura can kalmadı,
 Gözümde yaşmı? O hiç eksik olmadı,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Allahım sabır ver bana,
 Gücüm kalmadı yaşamaya,
 Ağlıyorum belli olmuyor,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Gençliğim geçiyor çaresizce,
 Çilelerim bağlanmış kördüğümle,
 Unutamam onu ölsemde,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Ömrümde ilk kez severken,
 Aşkıma hasret çekerken,
 Artık herşey bitmiş, erken
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
Onu unut diyorlar bana,
 Unutmak zor bilinmez neden,
 Bir gün daha geçti SİMAV’da,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
RAFET’in gözleri artık görmüyor,
 Onun için bu dünya dönmüyor,
 Umutları sönmüş, yangınları sönmüyor,
 Yağan hasret yağmurlarıyla.
(KÜTAHYA-1997)
Rafet Maden
Hasret bir aşılmaz duvar mı
Hasret bir aşılmaz duvar mı
 Kimi anasına hasret
 kimi çocuğuna
 Hasret yağmur gibi yağar mı
 Kimi sıcağına hasret
 kimi soğuğuna
 Hasret bir ömre sığar mı
 Kimi çiçeğine hasret
 kimi böceğine
 Hasret, hasret, hasret
 Hasretler içinde öleceğine
 Git sevgini kanatlandır geleceğine
Mustafa Özke
Kalbimdeki Hasret Hasret
Kokladığım bütün güller,
 Hasret kokuyor hasret,
 Dinlediğim tüm şarkılar,
 Hasret söylüyor hasret.
Hasret beni dolandırır,
 Yalan midem bulandırır,
 Sevda çeken gönüller,
 Hasret çekiyor hasret.
Hasret birgün öldürür,
 Ölmez ise süründürür,
 Kalbi acıya büründürür,
 Kalbimdeki hasret hasret.
Yusuf Önder Bahçeci
Sana hasret
Sana hasret acılar
 sana hasret özgürlük
 dudağımda yudum yudum
 susadığım ırmaklar
 soğuk sular balıklar
 senden ayrı dudaklar
 sana hasret yapraklar
 sana hasret yudumlar
 sana hasret bakışlar
 sensiz o boş bakışlar
 yüreğimde filizleşen
 sana hasret ah sana hasret
 kışlar yazlar baharlar
 düğüm düğüm lokmalar
 tatsız tuzsuz yaşamlar
 görünmüyor aynalar
 rakılar masalar rüyalar
 hülyalar sana hasret
 yerini dolduramaz hiç bir ihanet………..
Serdal Göçmen
Bir deli özlem bu..
Özlüyorum seni,
 Yalansız bir özlem bu
 Dolansız, saf bir özlem.
 Yeni doğan bir çoçuğun
 Minicik elleri gibi
 Yumuşak ve mazlum
 bir özlem bu…
Gökyüzü kadar büyük
 Senin kadar yüce
 bir özlem bu…
Hasretten ağlayanan sevdalıların
 Yıllarca kavuşamayanların
 İki gün bile dayanılamayan
 bir özlem bu…
Ne yapacağini bilmeyen
 Telefonlar bekleyen
 Ağlayan, isyan eden
 Kendisini harap eden
 bir özlem bu…
Yolda yürürken
 Otobüslere dört gözle bakan
 Belki, onu görürüm diye
 Kıpır kıpır yerinde duramayan
 Salak salak, bos bos gezinen
 Seni arayan bir özlem bu.
Bulutlara baktığında bile
 Sanki seni göreceğini sanan
 Orda olmadiğını bilen
 Ama yinede şansını deneyen
 bir deli özlem bu…
Yani güzelim,
 Bir kalpsizi bile,
 Ağlatabilecek,
 bir deli özlem bu…
Tutku Bakay
Gece Yarısı
Pek uzak olmayan günün birinde,
 Gizemli gönlünün derinlerinde,
 Özlem ateşinin yangın yerinde,
 Sevdamı bulmanı beklemekteyim.
Bana saldırırken hüzün sürüsü,
 Özlem ordusudur, onun gerisi.
 Bir bahar akşamı, gece yarısı,
 Kapımı çalmanı beklemekteyim
Mehmet Nacar
Özlem
Adini özlem koydun bu sonsuz sevginin,
 Özlemin tek siginagi oldu bu aci dolu yüregin,
 Bu bitmeyen özlem kaçinilmazligiydi sensizligin,
 Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizligin…
Ayrildik ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
 Her iç çekiste bir göz yasi, her göz yasinda bir sitem,
 Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
 Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen…
Yillarim seni beklemekle geçti umutla,
 Gelisin seni vazgeçilmez kildi bir anda,
 Sensizligin içimi, yüregimi yaktigi anlarda,
 Özlemin hep vardi, birakip gittigin zamanlarda…
Adi hep özlem kalacak bu karsiliksiz sevginin,
 Özlemek tek çaresi olacak sensizligin,
 Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizligin,
 Yasadikça vazgeçilmez olacak ismin,
Kaçinilmaz olacak özlemin,
 Özlemim…
Hatice Mine Bahadır
Yazarı Bilinmeyenlerde Burada;
 Üsküdar’da Sen
 Aklım kemendin işkencesinde sıkılıyor
 Alnım karıncaların tükürüğünde doluyor
 Damarımın isinden gizlice geçiyor
 Hafakanların çığlığını yıldızların damlasına üfürüyorum
 Seni sevginin mavi dumanlı semtin de arıyorum
 Kızkulesi Üsküdar’ ın sevdaya gözyaşı abidesi
 Bende sevdanın yalnızlığına konmuş dudak
 Seni sokakların geniş omuzunu çiğneyerek
 Evlerin kirli sayfalarını karıştırarak
 Caddeleri karartan tülleri kırarak
 Üsküdar’ ın kalın ensesine kapanmıştım.
 Yüreğimde sana olan hicranın bakışı
 Kaldırımların dikenleri hasretime ok atışı
 Dalgaların tokatlarıyla hülyalarıma giden kaçışı
 Bir deli deryanın sacına taş,
 İki derbeder ayaklarla sokaklara kaş fırlatıyorum.
 Üsküdar’ da sen
 Gözlerimi parçalayan kalabalıklarda arıyorum
 Üsküdar’ ın soğuk ağzında nefesini soruyorum
 Senin meçhul gölgeni kovalıyorum.
 Kalbim tütsünün sisinde türkülerde acıyor
 Dilim senin ismini, dimağım cismini sayıklıyor
 Kaldırımların bataklığı benimle kayıyor
 Günlerimin şafakları seninle doğuyor
 Ama sen gözümden kaçıyorsun
 Gönlümün sancısını yontuyorsun.
Ben seni sevdim mi ??
 Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
 Tuttum, ta içime oturttum seni
 Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
 Içtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
 Bendeydi özlemlerin en korkuncu
 Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
 Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
 Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
 Biri vardı ağlayan gecelerce
 Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
 En solmayan güller açtı içimde
 Omrumu değerli kılan bir şeydin
 Sen benim bozbulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
 Bir çizgiye vardım seninle beraber
 Ve bir gün orada yitirdim seni
 Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni?
Seni sensizde seviceğim
 Seni sensizde sevecegim
 Ne kadarda istemezsen beni
 Yüzümü bile görmekden kacsan
 Ben yinede seni bekleyecegim
 Sanmaki istegim seni üzmek
 Su yalan dünyada bos yere yanmak
 Sen ellerin olsan bile
 Seni sensizde sevecegim bunu asla unutma…
 Nereye baksam hayalin karsimda
 O son bakisin hala aklimda
 Ne hissettim o an dünya mi umrunda
 Ama yinede seni sensizde sevecegim…
 Gözlerimde bulut oldu
 Gönlüm harab oldu
 Sen gittin dünyam kara oldu
 Sözlerinle vursan bile
 Yinede seni sevecegim sen sevmesende…
 Ismin düsmez dilimden
 Unuttugun agliyor her bir dertten
 Sevmeyecegini bile bile
 Seni sensizde sevecegim bunu unutma!!!
On Üç Harfliydi
 Ne ben yari görürüm,ne o yazdıklarımı duyar,
 Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
 Kaçamadığım ezanlar içinde sararken beni efkar,
 Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Güldü mü sanırsın bu gözler gittiğin günden beri,
 Sokaklar sardı beni,onlar avare ben serseri,
 Pişmanlıkla birlikte dönmeni beklerken geri,
 Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Gecenin karanlığı çökerken üstüme ağır ağır,
 Bekleyenin yanına gel,zincirlerini kır,
 Özlerken seni,sana söylenmemiş olan sır,
 Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Haykırmak istesem de engel buna geceler,
 Ne güzeller gördüm ben,ne eceler,
 Anlatmaya çalıştım,kifayetsiz kaldı heceler,
 Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
İlk kez sevdim ama sevdiğim gül,çıktı kem,
 “Seni Seviyorum” daha başka ne desem,
 On üç harfliyi söylemenin verdiği dem,
 Artık söylediğim on üç harfi tekrarlar dururum
Dayanamıyorum
 Dayanamıyorum
Daha iyisi için ayrılık…
 Dayanamıyorum bu iyiliğe,
 Kandırma kendini benide üzme kahretme.
 Nasıl bir iyilikse kahrolsun,
 Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
 Dayanamıyorum ben ayrılığa.
Geçmişi kapadık böylesi iyi diye,
 Aldandık sevgimizin küçüklüğüne,
 Hayatı zindan ettik birbirimize,
 Nasıl bir anlayıştı kahrolsun,
 Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
 Çözemiyorum düğümünü,
 Dayanamıyorum ben ayrılığa.
Öyle bir sev ki
 Sen gülerken yanındakiler de güler,
 Ama ağlarken yalnız ağlarsın,
 Onun için öyle bir ağaca yaslan ki,
 Asla yıkılmasın.
 Öyle bir dost edin ki,
 Seni asla bırakmasın.
 Öyle bir sev ki yüreğinden kimse ayırmasın,
 Ve öyle birini sev ki seni gözleriyle bile aldatmasın
Kuşlar
Gittiğiniz yerde sıcak kalplere
 Anlatın sevdamı ziyan olmasın
 Yorulmayın yavaş uçun ey kuşlar!
 Şu hevesim kursağımda kalmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
 Benim sığınacak yerim kalmadı
 Dert ortağım bir tek sizler varsınız
 Halime yanacak dostum olmadı.
Fazla bekletmeyin dönün bahara
 Anlatın aşkımı kahrolanlara
 Benide götürün uzak diyara
 Yüreğim kafeste boşa yanmasın.
“V” yapın yorulan geçsin sıraya
 Sığmaz artık gönlüm köşke, saraya
 Korkunç yıllar maya çaldı karaya
 Karalar bağlamak kader olmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
 Benim sığınacak yerim kalmadı
 Dert ortağım bir tek sizler varsınız
 Halime yanacak dostum olmadı.
Gözlerin
 Bir haşmetli bakış, bir edalı söz
 Kalbime üssünü kurar gözlerin
 Sessiz kurşun gibi iki ahu göz
 Kuşatır gönlümü sarar gözlerin.
Kafdağı deyipte uzağa salar
 Selam vermez gözlerimi kan bular
 Neyleyim sonunda boz toprak dolar;
 O zaman ne işe yarar gözlerin?
Geçen günler boğar bir ağıt gibi
 Bekletti yıllarca bir vaat gibi
 Zamanı yanıltan bir saat gibi
 Kalbimi azaba kurar gözleri.
Gözlerin gözümde yüreğimde yaslı
 Gözlerim, don çalmış yıllardır paslı
 Felekten bir peşrev bu gönül faslı
 Fazlası ömrüme zarar gözlerin.
Rengini devşirir derin yosunda
 Sevişir aksiyle gözlerin suda
 Geceler boyunca bekler pusuda
 Dalgın bir anımda tarar gözlerin.
Kimsesiz kralım sensin başa taç
 Umut yağmurumsun toprağım kıraç
 İnce belin, kiraz dudak, aleve saç
Gölgelerden sıyrılma
 Gölgelerden sıyrılma telaşıydı benimkisi,
 Tek kişilik sahnemde alkış alabilme hevesi.
 Önce hasretten ölüp,
 Sonra yollarıma serilen hüzünlerle sevişip,
 Tanrının huzurundan geri dönebilme becerisi!
 Kaç kere kovuldum cehenneminden,
 Kaç kere zorla cennete sokmaya çalıştılar beni,
 Sayamadım!
 Saysaydım,
 Şerefsiz sevdalarımın hesabını tutardım önce,
 Ve ruhumu şeytana satmazdım,
 Gözlerini görünce!
 Umrumda diil artık ruhumun fahiseliği,
 Ne de olsa veresiye defteri istemeyecek ya zebaniler
 Ben ölünce
 

GİDİŞLERİM OLACAK
Gidişlerim olacak benim,
Gidişlerim olacak…
Hasret hasret, gidişlerim olacak.
Ne dağlar titreyecek,
Ne karıncalar incinecek…
Gidişlerim olacak benim,
Gidişlerim olacak
En sessizinden,
Hatta en sensizinden…
İki kişilik gideceğim,
Tek gideceğim yolları,
Yağmurlar yıkayacak,
Aşkımdan kalanları.
Gidişlerim olacak benim
Yüreğim çarpa çarpa.
Gidişlerim olacak
Yolları yakacağım
İçimin hasretinde,
Sonra sicim sicim
Ağlayıp gözyaşımda
Söndüreceğim yangınları
Ardımda küllerimi bırakacağım.
Belki! Gözlerinde yaş olacağım
Süzülüp gamzelerinden akacağım.
Yanakların ıslanacak,
Kalbine damlayacağım.
Gidişlerim olacak,benim
Anlatamadan, anlaşılamadan,
Belki kahrederek,
Belki küfrederek,
Belki üzülerek…
Gidişlerim olacak.
Vedalar yaşayacağım,
En sessizinden…
Adem ÖZEL (SORGUNLU)
EFSUNKÂR Ait olduğun yeri bulman için
Kaybolman lazım bazen
Bi haberim senden
Dalıyorum derinliklere
O tebessümü arıyorum biryerlerde
Belki de bu belirsizliği çözebilecek birini
Belkide seni bekliyorum efsunkâr
Arıyorum duygularımın karşılığını
Sonu gelmez bitmez bi umut benimki