Ciltteki çatlaklar için bitkisel çözüm

Ciltteki çatlaklar için bitkisel çözüm – Cildimizde meydana gelen çatlaklara karşı çözüm önerilerini okuyacağınız sayfamızda ciltde bulunan çatlaklara karşı çözüm yine bu sayfamızda olacaktır.

Ciltteki Çatlaklar Nasıl Önlenir

Soğuk kış aylarında cilt bakımı daha bir önem kazanmaktadır. Çünkü yağmur, kar, soğuk ve rüzgar cildimizi olumsuz yönde etkilemekte; zaman zaman da elde çatlamalara, yüzde de döküntülere yol açmaktadır.

Derideki çatlakları tedavi etmek amacıyla şunlar uygulanabilir:
2 çorba kaşığı tereyağı; 1 çay bardağı zeytinyağında eritilir. Gerektiğinde deri çatlaklarına iyice sürülür.
5 çay bardağı gliserine; 3 çorba kaşığı taze gülsuyu katılır. Çatlak yerler banyo yapılır.
4 bardak suya; 1 avuç adaçayı konup, kaynatılır. Çatlayan yerler, ılık ılık banyo yapılır.
Çatlayan yerlere bademyağı sürülür. 4 saat sonra ılık su ile yıkanıp, kurulanır. Aynı işleme, şikayetler kayboluncaya kadar devam edilir.

Kadınlarda fazla kilo alma, gebelik döneminde ve doğumdan sonraki dönemlerde ciltte çatlaklar meydana gelebilir. Bu çatlaklar cilt altı yağ dokusunun fazlalaşması, derinin elastikiyetinin artması, derialtı dokusunun incelmesi sonucu meydana gelir. Son zamanlarda uygulamaya giren teknik metodlar ile bu yağları azaltmak, çatlakları düzeltmek mümkün olmaktadır. Bu işlem daha ziyade güzellik merkezlerinde yapılmaktadır.

Cilt hasarlarına çay iyi geliyor

Alman ve Amerikalı araştırmacıların yaptığı son çalışma, çay özlerinin, kanser tedavisi sırasındaki radyasyon terapilerinin cilde verdiği hasarı engellediğini ortaya çıkardı.
Yeşil çay ve siyah çay üzerine yapılan araştırmada, çayın ciltteki radyasyonu 5 ila 10 gün arasında bir sürede azalttığı açıklanırken, hücrelerde oluşabilecek iltihap ve yaraları da iyileştirdiği ifade edildi..
Araştımacılar, siyah çay özlerine oranla yeşil çay özlerinin iltihap ve hasarı azaltıcı etkisinin daha fazla olduğunu da açıkladılar.

Yeşil çayın , sadece içten değil dıştan da sağlık ve güzelliğe hizmet ettiği kesinlik kazandı. Bu çayın rahatlatıcı ve iltihap önleyici gücünün yanısıra cildi geren ve canlandıran bir özelliği olduğunu önce Uzakdoğulu kadınlar keşfetti. Son zamanlarda da Batılı kozmetik firmaları tarafından büyük ilgil gören yeşil mucize, evde hazırlanan karışımlarla güzelliğe güzellik, gençliğe gençlik katıyor.

GÜÇLÜ ETKİ

Yeşil çayın etki gücü, içinde bol miktarda bulunan polifenol maddelerinden kaynaklanıyor. Polifenoller, doğadaki zararlı maddeleri etkisiz hale getirerek, kişiyi olumsuz çevre etkilerinden koruma özelliğine sahip. Yeşil çayda ayrıca salgılamayı güçlendiren, hücreleri koruyan vitamin ve mineraller bulunuyor.

EVDE HAZIRLANABİLİYOR

Uzmanlar, yeşil çayın vücut maskesi olarak kullanıldığında cildi nemlendirerek gerdiğini, göğüsleri de etkili bir şekilde dikleştirdiğini belirtiyor. Ayrıca kullanılmış yeşil çay poşetleriyle gözlere yapılan kompresin, stres, uykusuzluk ve bilgisayara bakmaktan kaynaklanan göz ağrılarına birebir geldiğini de hatırlatıyor.
Cildinizi tanıyor musunuz?…
“Güzel görünümlü bir cilt, büyük değer taşır.” Ne kadar güzel bir yüze de sahip olsanız cilt bakımınıza özen göstermeniz gerekir.
İşe cilt tipinizi tanımakla başlayın. Kuru, yağlı ve karma olmak üzere 3 tip cilt vardır.
Kuru ciltlerin adı üstünde kuru, pul pul bir görüntüsü vardır. Yumuşak değildir.
Yağlı ciltler ise parlar, pürüzlüdür. Sivilce yapmaya müsaittir.
Eğer cildinizin alın, burun ve çene bölgeleri yağlı, yanak, göz etrafları ve boğaz kısmı kuruysa karma bir cilde sahipsiniz demektir.

Cildiniz kuruysa, alkolsüz, yumuşak malzemeleri tercih edin. yüzünüzü sık sık nemlendirin ve pudralardan uzak durun.
Yağlı bir cilde sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, sabun veya temizleyici ve suyla yüzünüzü sabah-akşam mutlaka yıkayın. Çünkü yağlı cilt kir ve tozları çok toplar. Cildiniz için “dengeleyici” özellik taşıyan nemlendiriciler kullanın.
Çoğumuzun cildi karma özellik taşır. Bu tip cildi olanların kuru bölgeleri günde birkaç kez nemlendirmesi gerekir. Cildinizde yağlı ve kuru bölgeler tam olarak ayrılmamışsa süt kıvamındaki kremleri tercih edin.

Vitamin maskesi

Marul kurumuş derileri harekete geçirecek, C, A, B vitamini ve mineral tuzlar yönünden oldukça zengin bir sebze. Deride oluşan kızarıklıkların giderilmesi ve serinlemek için marul yapraklarından faydalanabilirsiniz. Bunun için 300 gr. marul yaprağını bir litre suda kaynatıp soğumasını bekleyin. Hazırladığınız bu karışımı günde en az iki kere, bir parça pamuk yardımıyla derinizin üzerinde gezdirebilirsiniz. Ayrıca marul yapraklarını yüzünüzde dolaştırarak vitamin maskesi yerine de kullanabilirsiniz.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Akın, ciltte meydana gelen bu çizgilenmelerin nedeninin, deriyi destekleyen bağ dokusunun aşırı kilo alınmasına dayanamayarak gerilmesi ve yırtılması olduğunu söylüyor.

Dr. Akın konuyu şöyle anlatıyor: ‘‘Bağ dokusunda, derinin elastikiyetini sağlayan hücreler bulunuyor. Bu hücrelere fibril adı veriliyor. Aşırı kilo alınması sonucunda gerilen bağ dokusu fibrilleri yırtılıyor, elastikiyetini kaybediyor. Liflerin bozulduğu bölgede, özelliğini kaybeden derinin destek dokusu ortadan kalkıyor. Derinin alt tabakasıyla üst tabakası arasında bir boşluk meydana geliyor. Birden ve aşırı kilo alanlarda, yağ dokusu alttan basınç yaparak, bu elastik lifleri geriyor. Bir süre sonra, gerilime dayanamayan lifler koptuğu için çatlaklar oluşuyor. Ailevi yatkınlığı olanlar ile bağ dokusunun genetik yapısı uygun kişilerde daha sık görülüyor.’’

Oluşmadan engelleyin

Çatlaklar, en çok anne adaylarında görülüyor. Aşırı kilo almak ve karın bölgesinin hızla büyümesi deriyi geriyor. Bu basınca ve gerginliğe dayanamayan lifler bir noktadan sonra bozulup kırılıyor. Emzirme döneminde göğüsler normalden fazla büyüdüğü için, o bölgelerde de çatlaklar meydana gelebiliyor. Çatlak oluşturmaya elverişli ciltlerde, hamilelik süresince istenmeyen bu oluşumları engelleyecek krem ve jellerin uygulanması zorunlu hale geliyor.

Ciltlerine önem veren kadınların, mutlaka koruyucu kullanmasını öneren Dr. Akın, bağ dokusundaki bu bozulmaların eskiden tedavisinin olmadığını ancak, son yıllarda üretilen ürünlerin bu tür sorunları ortadan kaldırdığını vurguluyor: ‘‘Çatlak tedavisinde, krem ve ampul şeklinde üretilmiş ürünler kullanılıyor. Ampüller, eski çatlakların tedavisinde olumlu sonuç veriyor ve 8 hafta sonra gelişmeler gözlemlenebiliyor. Çatlakları yıllar önce oluşmuş ciltlerin tedaviye cevap vermesi daha zor oluyor. Ancak, imkansız değil.’’

Dr. Akın, bu kremlerin, bebeğin gelişim süreci olan ilk üç aydan sonra kullanılması gerektiğini ve gebelikte kullanılmasının herhangi bir yan etkisinin olmadığını sözlerine ekliyor.

Kadınların korkulu rüyası olan bacak, karın ve göğüs bölgesindeki çatlakların önlenmesi artık mümkün. Ergenlik çağında ve hamilelik döneminde oluşan bu çizgilenmeler geliştirilen yeni yöntemler ve kremlerle durdurulabiliyor.

Exit mobile version