Sevda şiirleri

En güzel sevda şiirleri kısa sayfamızda, amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri okuyacaksınız.

Esmer Güzeli Yârim

Bu meltemli geceler,
Su sesi, ay ışığı,
Uzayan türküleri
Cırcır böceklerinin,
Bu cümbüş, bu muhabbet
Bu tatlı uykusuzluk,
Hep senin şerefine,
Esmer güzeli yârim.

Cahit Sıtkı Tarancı

Aşk

Sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk
Mutsuzluklar, bu karalar yaşamda yoktu
Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
Nicedir bir pencereden deniz güzel değil
Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.
Sen gel bizi yeni vakitlere çıkar.

İlhan Berk

Beyaz Sevda

Sen mapusta solan gülsün her yanın duvar
Sen ağlama kan olur bana o yaşlar
Sen hayatın küskünüsün acının suskunu
Sen yaylada bir baharsın, tarlada rüzgar
İçimde sana dair bembeyaz bir sevda var
Sen Toros’ta yağan karsın tarlada rüzgar
Sakın esme toz olur kapanır yollar
Sen eylemin yangınısın hayatın çılgını
Tenimde sana dair ürpertiler var
Sen Munzur’da akan çaysın yaylada bahar
Sen gülünce gül açar yine dağlar
Sen sevincin dudağısın sevdanın sapağı
Sazımda sana dair esintiler var.

Yusuf Hayaloğlu

Lavinia

Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsan ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyelim
İncinirsin

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme, Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia

Özdemir Asaf

Usanç

Usandım,
Yeşermesi umutsuz bahçeyi
Beklemekten…
Usandım,
Tarla kuşunun sesinden…
Usandım,
Bu yürekten, kendimden…
Usandım,
Durup durup seni özlemekten.

Fethi Giray

Sevincin Yarısı

Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim

Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi

Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda

Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında

Ben sana gelirdim.

Melih Cevdet Anday

Seni Seviyorum

Bir yudum insan? Göz bebeklerimde
Hep böyle güzel bak ne olur?
Hep böyle içten… Hep böyle sevgiyle.
Ruhuma göz kırpmayı unutursan
Bir yerlerde
Saklan nereye olursa bana gözükme
Yaz yağmurlarından korunacak
Sırça saraylarım olmasın… İstemiyorum
Islanmalıyım… İliklerime kadar
Ve sen su damlayan saçlarıma bakıp
Sadece gülümse.
Belime sarıl ve yürü
Götür götürebildiğin yere

Şimdi Gel

Sevdayı buldum sende,
Sende buldum senden geçtim.
Terk ettim sanma sakın;
Yeni bir hızla bilendim,
Çağıldayan özgür sesinde.
Şimdi gel durdurma beni
Çünkü sevda bir nehirdir,
Akar insan bütünlüğüne.
Türlü kollar alarak
Katar onları benliğine.
Yürekten yüreklere yönelir
Şimdi gel dondurma beni.

Metin Altıok

Sana Dönersem

Bir gün sana dönersem
Ölümüm o zaman olsun
Güvendiğim o gözler:katilim
Sarıldığım o beden:şahidim olsun
Bir gün acımadan dönersem sana
Sevgim kefenim olsun
Seni seven yüreğim azrailim
Sana akan gözyaşım yıkanma suyum olsun
Affederde bakarsa gözlerim sana
Mezarımın taşları gözlerimle oyulsun
Canım derse dilim
Boğazıma sarılan ilmeğim olsun
Bir gün sana dönersem
Yolumun sonu kara toprak olsun
Sana kavuşamadan asi bedenim
Toprağa karışıp yağmur olsun…

Sabah Akşam Okunması İçin

Sevdiğim
Söylüyor
Bensiz olamayacağını

Bu yüzden
Kendime dikkat ediyorum
Yolda yürürken önüme bakıyorum
Ve korkuyorum her yağmur damlasından
Sanki beni ezecekmiş gibi.

Bertolt Brecht

Seni Tanıyamıyorum Artık

Seni tanıyamıyorum artık
O, eski sevgili, o eski can
Sen… sen o değilsin…
Bana sevgi susan, bensiz olmayan
O, sevgili sen, sen değilsin.

Seni tanıyamıyorum artık
Bir çiçekle yetinen, mutlu olmasını bilen
Gözlerime dolu dolu bakıp
Duygularını anlatan, nar tanem, bir tanem
O, sevgili sen, sen değilsin

Ne oldu sana bilemiyorum…
Bir fırtına mı, yoksa kasırga mı savurdu
Seni benden, beni senden ayırdı
Bu ayrılık niye, kinden mi, nefret mi?

Yoksa, öylesine çok sevmenin,
Sırılsıklam aşık olmanın bedelimi…
Bütün suçum seni sevmek, sevmek mi?
Seni tanıyamıyorum artık
O, sevgili sen, sen değilsin

Ben bir anda silinecek sevgili miydim?
Hep seninle birlikte düşünür,
Seninle birlikte ağlardık
Ne oldu sana bilemiyorum
O sevdiğim kişi sen misin?
Yoksa bir başkası mı?
Ne olur dön artık benliğe
Seni bulmak
Seni yine öylesine sevmek
Ve yine sevmektir düşlerim
Seni yine tanıyabilmek ve
Yaşayabilmek
En büyük tutkum.

Seni Hep Sevdim

Seni hep sevdim
Yaz kendini anlatırken yaprak yaprak
Günler ne çabuk akıp geçti sevgilim
Yüzyıllar geçti sanki aradan
Yollar yollar boyunca yan yana
Hangi yokuşu çıktıysam seninle
Kuşlar uçuştular saçlarından

Seni hep sevdim,silinmez izi
Sevimli şaşkınlıklarımın o yazdan

Kır kahveleri kuş sürüleri sonra
Konuşmadan oturduğumuz masa iskemle
Demli çay,demli çayın buğusu
O yaz daha mutluydu seninle

Sesin mavimiydi ya kalbinin sesi
Bir saat gibi işlerken kendiliğinden
Yine buluştu gözlerimiz sevgiler üreten
O yaz seni çok sevdiğimi
Öğrendim bir akarsuyun sessizliğinden

Bulutlardan bulutlar çıkardım o yaz
Çiçekler suladım her gün batımı
Çocuklarla konuştum hüznü unutturan
Yalansız hilesiz sevdim seni
Çiçekler çocuklar ezgiler içinde

Ahmed Ada

Gözlerin Kal Diyor

Buna nasıl ayrılık bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git

Ayrılık dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kim bilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git

Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor dudakların git

Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git

Bu romanda biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicazdan
Şarkılar kal diyor dudakların git

Ahmet Selçuk İlkan

Büyük Sevdalar

Son zamanların
En büyük sevdalarını,
Yaşıyorum ben.

Sokaklara indim
Kapı kapı dolaştım
Acıların sevdaların
Girmediği ev aradım
Bulamadım.
Kendimi Dağlara vurdum
Ferhat’ı gördüm.
Koştum çöllere
Dolaşırken Mecnundan
Keremi sordum..

Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben.

Ay’a yıldızlara gittim
Şirin’i, Aslı’yı, Leyla’yı sordum
Kor Ateşler içinde
Yanan yürekleri
Güneşte gördüm..

Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..

En çok bahar kokulu
Kadınları sevdim.
Buğulu gözlü kadınları
Bir başka sevdim..
Beni yakan her güzeli
Aslı, Şirin, Leyla sandım.

Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..

Ozanlara, şairlere
Eli kalem tutan kimi.
Gördüysem..
Acının ilacını sordum.
Ateş yağmurundan
Kavrulmuş gözlerinde
Kendi yansımamı gördüm..

Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..

Dağa, taşa, karıncaya
Yaşayan her varlığa
Aşık oldum.
Çılgınlar gibi sevdim
Büyük aşklar, ihanetler yaşadım.

Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..

Boyutsuz Sevda Bu

Boyutsuz bir sevda bu
Zamanı yok
Mekanı yok
Sonu ne olur diye
Hesabı yok

Boyutsuz bir sevda bu
Korkusu yok
Türküsü yok
Sen sever misin diye
Sorgusu yok

Boyutsuz bir sevda bu
Zinciri yok
Silahı yok
Böyle olmalı diye
Kitabı yok

Dilek Özdemir

Dünyalar Kadar

Sevmedin hiç beni, belki sevemedin
Aşk sana yenildi ben aşkına yenildim
Her şeyi bırakıp gelmeyi kaç kez denedim
Döndüm her defasında yolun başından ama,
Izdırabı çok büyük sensizliğimin.

Oysa ne ümitlerle sevmiştim seni
Dünyada hiç kimseyi ve hiçbir şeyi senin kadar
Sevmedim, sevemedim ne yazık ki,
Kanlı yaş ile doldurdu, kör eyledi sevdan
Gülmeyi unutmuş yorgun gözlerimi.

Sevmedin hiç beni, belki de sevemedin,
Oysa ben seni:
Dünyada açan yapraklar kadar,
Toprağa düşen yağmur damlaları kadar,
Bin bir renkte açan çiçekler kadar,
Bir bebeğin anne sütü kadar,
Bir çocuğun saflığı kadar,
Bir duanın kabulü kadar,
Bir günahın tövbesi kadar,
Yaratanın kullarını sevdiği kadar,
Çölde su kadar,
Karda ateş kadar,
Suçsuzluğun ispatlanması kadar,
Ölümden döndüren ilk nefes kadar,
En büyük sancıdan kurtulmak kadar,
Anamdan babamdan daha çok,
Eşimden dostumdan daha çok,
Bedenimden daha çok,
Hayatımdan daha çok,
Uğruna ölebilecek kadar,
Yokluğunda ağlayacak kadar,
Varlığında doyamayacak kadar,
Kavuşunca her şeyi unutacak kadar,
Sensiz yaşayamayacak kadar,
Ve senden asla vazgeçemeyecek kadar
Çok sevdim, sadece seni sevdim yar.

Sen?
Razıyım sev beni en kötü arkadaşını sevdiğin kadar,
Ama yeter ki sev yar,
Sevginden zerresi bile bana
Dünyalar kadar

Adını Koyamadığım Sevdam

Seviyorum seni senden habersiz
Hayalimde tutuyorum ellerini
Hayalimde geliyorum göz göze
Hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum
Ve o gün gelecek biliyorum
Hep uzaktan seyrediyorum seni
En çokta gözlerini
Her yere bakıp da
Beni göremeyen gözlerini…
Oysa sevgimi anlatmak isterdim sana
Ne kadar büyük olduğunu
Ne kadar özel olduğunu
Hani havayı içine çekersin
Nefes alırsın yaşamak için
Hani kana kana içersin ya suyu
İşte öyle bir şey…
Yaşamak vardı seninle bu hayatı
Aynı duyguları hissetmek vardı
Akşamdan kalma sohbetleri uzatıp
Sabahlamak vardı günlerce
Ama yoksun ki…
Bekleyeceğim seni
Ömrüm yettiği kadar
Son nefesimi verene kadar
Hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim
Elbet bir gün geleceksin
Adını koyamadığım sevdam…

Seni Sevmek

Seni sevmek;
Acıya inat
Hayata gülümseyebilmektir.

Seni sevmek;
Gözyaşında bile
Baharın soluklandığı gülüşünü hissedebilmektir.

Seni sevmek;
Karanlığa inat
Gözlerinde aydınlığı görebilmektir.

Seni sevmek;
Rüzgara inat
Gül kokulu nefesini içine çekebilmektir.

Seni sevmek;
Soğuğa inat
Her yağmur damlasını
Sen diye Seyredebilmektir.

Seni sevmek;
Sensizliğe inat
Bir ömür seni bekleyebilmektir.

Seni sevmek;
Ölüme inat
Güneşli sabahlarda
Mutlulukları gözlerinde yakalayabilmektir.

Sen Aslında Çok Eski Bir Şeye Aşıksın

Künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerimi
Ölürsem beni seninle ararlar şimdi

Bak, incelirken zehirleniyorsun yavaş yavaş
Beni yanaşma ruhum boğuyor geceleri

Ölürsem beni seninle ararlar şimdi

Yüreğim paslı bir sarnıç
Gözyaşlarının demi hala avuçlarımda

Sesleniyorsun sevdaların kilitlendiği manastırlardan
Yaşamak güçlü olmak değildir her zaman

Künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerini
Ölürsem beni seninle ararlar şimdi.

Cezmi Ersöz

Karasevda

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir

Cahit Sıtkı Tarancı

Sevgilim

Sevgilim yalan söylersem sana
Kopsun ve mahrum kalsın dilim
Seni seviyorum demek bahtiyarlığından

Sevgilim yalan yazarsam sana
Kurusun ve mahrum kalsın elim
Okşayabilmek saadetinden seni

Sevgilim yalan söylerse sana gözlerim
İki nadim gözyaşı gibi avuçlarıma aksınlar
Ve göremesinler seni bir daha

Nazım Hikmet Ran

Ya Canım Ellerini Tutmak İsterse

Kirli camlardan az çok gökyüzünü görüyorum
Özlediğim bahar kokuları geliyor burnuma
Karanlık odamın gölgeli duvarları sessiz
Kirli sakallarımdan görünmeyen yüzüm var aynalarda

Can Yücel’i okuyorum sabah akşam
‘ya canım ellerini tutmak isterse’ diyorum
Kendi kendime
Dağılmış tesbih gibi oldu içimdeki duygular
Bir serseri kurşuna döndü yüreğim
Sana dair hiç bir şey kalmadı
Hafızamdaki nemli gözlerinden başka
İçimdeki denizler kurudu ardından
Sana benzeyen gökyüzüm çöktü
Ucuz kavgalara tutuştu yüreğim
Senden sonra eskisi gibi olamadım
Mavi sabahları karşılayamadım tepelerde
Ya ellerini özledim
Ya da kutup sıcaklığında olan gözlerinin ışığını
Pembe yağmurlarım yağmadı ardından
Oturduğum banklarda unuttum yalnızlığımı
Nereden bilecektim senden sonra ellerini arayacağımı
Ya da yalnız kalacağımı
Hıçkırıklara boğulan gözlerim senden kaldı
Sessiz çığlıklar yarattı kalemimle ellerim
Yüreğimin ırmaklarından içtim özlem sularını
Derme çatma, yıkık barakalarda sakladım aşkını
Ilık rüzgârlar üşüttü şiirlerimi
Yalnız bulutlar anladı şair halimi
‘ya canım ellerini tutmak isterse’ demiyorum bak
İstiyorum ellerinin o masmavi sıcaklığını
Ve biliyordum senden sonra seni arayacağımı

Nasıl gittin soğuk savaş meydanlarına
Nasıl kandın yalanlarına meleklerin

Biliyorum
İçindeki dağılmış duygular artık toplayacak
Senden başka özlemlerim kim olacak söylesene
Ben artık tek bir şeyi düşünüyorum

‘ya canım ellerini tutmak isterse’…

Arif Şahin

Gizli Sevda

Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.

Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan,
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan.

Seni sordu
Hiç değişmedi, dedim,
Bildiğin gibi…
Anlıyordu.

Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi.

Behçet Necatigil

Exit mobile version