Öpücük Hastalığı Enfeksiyöz Mononükleoz

Öpücük Hastalığı Enfeksiyöz Mononükleoz – Tıp dilinde Enfeksiyöz Mononükleoz olarak bilinen öpücük hastalığı nedir belirtileri nelerdir ve tedavisi varmıdır gibi sorularımıza cevaplar bulacağız.

ENFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZ
(ÖPÜCÜK HASTALIĞI)

ETKENİ

Enfeksiyöz mononükleoz ( EMN ) , bir virüs hastalığıdır. Bu hastalığın etkeni olan virüs ; Epstein – Barr virüs ( EBV ) ‘tür.Genellikle “uçuk” olarak bilinen , deri belirtilerine yol açan hastalığın etkeni olan “HERPES VİRÜS” lerle aynı ailedendir. Söz konusu virüs enfeksiyöz mononükleoz dışında Burkitt lenfoma olarak bilinen bir kan hastalığının ve burun-yutak ( nazofarenks) bölgesinde bir kanserin de meydana gelmesine neden olabilir.

GÖRÜLME YAŞI , SIKLIĞI

EMN ;her ne kadar küçük çocuklarda ve yaşlılarda görülebilirse de ; özellikle erken çocukluk çağının ve gençlerin hastalığıdır. Yılın her ayında ve her iki cinste de eşit sıklıkta görülür.

Çocukluk çağında genellikle sessiz olarak enfeksiyon geçirilir , yaş ilerledikçe belirtili seyretme olasılığı artar. Gelişmekte olan ülkelerde 2 yaşın üzerindeki çocukların yaklaşık % 90’nı bu hastalığı geçirdiklerini gösteren koruyucu hücreleri taşırlar ve yapılan testlerde antikorları pozitif olarak saptanır. Bizim toplumumuzda erişkin yaş grubunda hastalığı geçirmiş olanların oranı yaklaşık %80-85 civarındadır.

BULAŞMA YOLLARI

Virüs , insandan insana sıklıkla , virüs çıkaran kişilerin boğaz salgılarıyla yakın temas sonucu , ağız yolu ile ve öpüşme ile geçer. Bu nedenle bazen “öpücük hastalığı” olarak da adlandırılır.Tam kan ve kan ürünleri , organ nakli ile de geçebileceği bilinmektedir. Cinsel yol ile bulaş konusunda kesinlik yoktur.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ

Vücuda alındıktan sonra çocuklarda yaklaşık 10-14 gün , erişkinde 30-50 gün kuluçka dönemi geçer ve sonra hastalık belirtileri başlar. Ortalama bir hafta süren halsizlik,iştahsızlık , bulantı , sigaradan tiksinme, karında dolgunluk hissi , kas ağrıları , göz ardında ağrı , üşüme , titreme , ateş basması gibi şikayetleri takiben ; yüksek ateş , boğaz ağrısı , lenf bezlerinde şişme , bademcik iltihabı , larenjit , kulak iltihabı , karın ağrısı ve ishal şeklindeki tipik belirtiler başlar. Hastaların %90’nından fazlasında özellikle öğleden sonra başlayan ve 38-40 0C civarında seyreden ateş şikayeti vardır. Bazı hastalarda damakta ya da gövdede , kol ve bacakların üst kısımlarında döküntü gözlenebilir. Yine hastaların bir kısmında dalak ve karaciğer büyüyebilir. Hastalığın seyri sırasında kan hücrelerinde de değişiklikler olabilir.

TANI

Gençlerde yorgunluk , membranlı bademcik ve farenks iltihabı ve lenf bezlerinde şişme bu hastalık için tipiktir. Yine de bu klasik muayene bulguları her hastada görülmeyebilir. O zaman laboratuvar testleri ile de tanıyı kesinleştirmek mümkündür. Tam kan sayımı , karaciğer enzimleri ile birlikte hastalığın etkenine yönelik özel antikorların kanda tespitini sağlayan testler istenebilir. Belirtilerin başlamasından sonraki 2 hafta içinde kanda hastalığa özgü antikorların tespit edilmesi ; tanıyı kesinleştirir.

HASTALIĞIN SONLANIŞI

Hastaların çoğu , sonrasında başka bir hastalık oluşmadan 2-3 hafta içinde kendiliğinden iyileşirler. 40 yaşın üzerindekilerde hastalık daha ağır seyredebilir ve daha uzun sürebilir.

TEDAVİ

EMN’da daha çok destekleyici tedavi , hastalığın ilk 2-3 haftasında yatak istirahatı önerilir. Eğer bir başka bakteriyel enfeksiyon bu hastalık tablosuna eklenmezse , antibiyotik kullanmaya gerek yoktur.Döküntü olasılığını artırabildiği için özellikle ampisilin kullanımından kaçınılmalıdır.

BAĞIŞIKLIK

Enfeksiyöz mononükleoz ( EMN ) , bir kez geçirilmekle , hayat boyu süren kalıcı bağışıklık bırakır.

KORUNMA YOLLARI

İnsandan insana bulaşması için çok yakın temas gerektiğinden , EMN’lu hastaların sağlam kişilerden ayrılmalarına gerek yoktur. Ancak virüsün , hastalık geçtikten sonra aylarca kişinin kanında kalabileceği olasılığı düşünülerek hastaların en az 6 ay süre ile kan vermemeleri doğrudur. Ayrıca çok nadir olarak görülebilen dalak yırtılmasından korunmak amacıyla , hastalığın geçirildiği dönemde spor yapılması engellenmelidir.

Bu hastalıktan korunmak için kullanılacak aşı ile ilgili çalışmalar , halen sürmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir