Stanley Lloyd Miller Kimdir Biyografisi Hayatı

Stanley Lloyd Miller hayatı Stanley Lloyd Miller Biyografisi

Stanley Lloyd Miller (7 Mart, 1930 – 20 Mayıs, 2007) özellikle organik bileşiklerin oldukça basit fiziksel süreçlerle inorganik maddelerden geliştirilebileceğini gösteren Miller-Urey Deneyi ile tanınan ABD’li kimyager ve biyolog

Oakland, Kaliforniya’da doğdu, Kaliforniya Üniversitesi’nden mezun oldu (1951) ve daha sonra 1954’te Chicago Üniversitesinde kimya doktorasını tamamladı Chicago’da Miller Harold Urey’in öğrencisiydi

Miller araştırmasına Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde (1954-1955) devam etti ve New York’ta beş yıl boyunca görev yapacağı Columbia Üniversitesi biyokimya kürsüsüne katıldı Daha sonra önce asistan profesör (1960-1962), sonra yardımcı profesör (1962-1968) ve sonra da tam zamanlı kimya profesörü olarak (1968’ten itibaren) Kaliforniya Üniversitesi, San Diego’da çalıştı

Çalışmaları yaşamın kökeni (kendisi eksobiyoloji alanında bir öncü olarak kabul edilmektedir), kloral hidratların doğal oluşumu ve anestezinin genel ilkeleri alanında olmuştur Ulusal Bilim Akademisi üyesiydi ve Oparin Madalyası almıştı Dünyaca ünlü Miller-Urey Deneyi’ni yapanlardan birisiydi 1950’lerde Urey dünyanın ilk zamanlarındaki atmosferinin günümüzdeki Jüpiter’in atmosferine benzediğini tahmin etti – yani amonyak, metan ve hidrojen açısından zengin Urey’in Chicago Üniversitesi’ndeki laboratuvarında çalışan Miller ultraviyole ışınımı gibi bir enerji kaynağına tabi tutulduğunda bu bileşiklerin ve suyun yaşamın oluşması için gerekli amino asitleri oluşturabileceğini gösterdi (Benzer görüşler 1920’lerde Aleksandr Oparin tarafından ileri sürülmüştü) O günden sonra Dünyanın ilk dönemlerindeki şartların , Miller ve Urey’in de ileri sürdüğü gibi, indirgemeci olamayacağı yönünde karşı görüşler ortaya kondu ve Miller kendi iddialarının doğruluğunu kanıtlamış oldu

1828’de Friedrich Wohler üre sentezinin (bireşimin) mümkün olduğunu gösterdi Üre organik bir molekül olduğu için o tarihlerde çoğunluk ürenin ancak canlı organizmalar tarafından meydana getirilebileceğini düşünüyordu Bu kanıt organik veya fiziksel üretim açısından bir molekül oluşumunda bir fark olmadığının anlaşılmasına yolaçtı Miller’in deneyi ise temel moleküllerin basit fiziksel süreçlerle oluştuğunu ve dünyanın oluşumu sırasında abiyogenezin ilk aşamalarında bunun imkânsız olmadığını göstererek daha ileri gitmiştir

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir